22. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9912 Karar No: 2019/8472 Karar Tarihi: 11.04.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/9912 Esas 2019/8472 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2016/9912 E. , 2019/8472 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacının, davalıya ait otelde 02/08/2004 tarihinden 02/08/2009 tarihine kadar iş yeri hekimi olarak çalıştığını, bu çalışmaların her yıl imzalanan iş yeri hekimliği sözleşmesiyle tarafların anlaşmaları ile toplamda 5 adet sözleşme yapıldığını, 2009 yılında iş sözleşmesinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı ile ücret alacağının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasında, fesih olgusunun bulunup bulunmadığı ve bu bağlamda davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, davacı 2009 yılında iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini iddia etmiş; davalı ise davacının iş sözleşmesinin 02/08/2009 tarihinde değil, 30/04/2010 tarihinde sona erdiğini, iş sözleşmesinin davalı tarafından değil, davacının istifasıyla sona erdiğini savunmuştur. Dosya içerisinde bulunan, davacı tarafından imzalı 31/03/2010 tarihli fesih bildirimi hakkında konulu yazı içeriğine göre, davacı, 30/04/2010 tarihi itibariyle iş sözleşmesini feshettiğini belirtmiş, aynı tarihli ibranamede de sözleşmeyi feshetmek suretiyle ayrıldığını açıklamıştır. Her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda, söz konusu belgeler dava konusu dönem dışına ait olduğu gerekçesiyle değerlendirilmemişse de, davacının iddia ettiği tarihte feshin olmadığı, hizmet döküm cetvelinde kaydın bulunmadığı, davacı tanıklarının da iddiayı doğrulamadığı, davalı tanıklarının ise davacının 2010 yılı Nisan ayında kendi isteğiyle işten ayrıldığını beyan ettikleri anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, davacının 30/04/2010 tarihinde istifa ettiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/04/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.