17. Hukuk Dairesi 2016/7673 E. , 2019/560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının kamu alacağı borçlusu olan ... Demir Çelik ve Hırdavat Malzç. San. Tic. Ltd. Şti."den tahsil edemediği vergi alacakları için yasal takip başlattığını ve bu takip neticesinde ... Çelik ve Hırdavbat Malz. San. Tic. Ltd. Şti. ile ticari ilişkide olan davacı şirkete de 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi gereğince haciz bildirisi gönderildiğini, davacının haciz bildirisine süresinde itiraz etmemesi üzerine davalı idare tarafından 32 adet ödeme emri ile davacı şirkete karşı takibe geçildiği, davacı şirketin asıl kamu borçlusu olan ... Demir Çelik ve Hırdavat Malz. San. Tic. Ltd. Şti"ne karşı borçlu olmadığını, taraflar arasındaki ticari ve hukuki ilişkinin en son 31/12/2012 tarihinde yapılan ödeme ile davacı şirketin tüm borçlarını ödemiş olduğunu, tüm borçlarını ödedikten sonra davalı idare tarafından müvekkiline haciz bildirisi gönderildiğini, haciz bildirisine süresinde itiraz etmeyen davacının menfi tespit davası açma hakkına sahip olduğunu beyanla ödeme emirlerine dayalı olan 90.747,23 TL tutarındaki alacak dosyasıyla davalıya karşı borçlu olmadığının tespit edilmesini, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın kabulüne, davacı şirketin davalı tarafa 90.747,23 TL borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
Anılan madde uyarınca haciz ihbarnamesi davacı şirkete 30.11.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı şirket tarafından da haciz ihbarnamesine 7 günlük yasal sürede cevap verilmemiş olması nedeniyle 6183 Sayılı AATUHK"nun 79.maddesinde öngörülen bir yıllık süre içerisinde iş bu menfi tespit davası açılmıştır.
Mahkemece dosyadan aldırılan bilirkişi raporuna göre haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibari ile davacının dava dışı borçluya borçlu olmadığının tespitine karar verilmişse de dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre varılan sonuç dosya içerisindeki bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir.
Dosya içerisindeki bilgilere göre dava konusu haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 30.11.2012 tarihinden sonra davacı ile dava dışı borçlu arasındaki başka bir alım satım ilişkisinden kaynaklı çek bedelleri davacı tarafından dava dışı borçluya ödenmeye devam edildiği anlaşılmıştır.
Davacı 30.11.2012 tarihinde kendisine tebliğ edilen haciz ihbarnamesi ile dava dışı borçlu firmanın davalıya vergi borcu olduğundan haberdar olmasına rağmen haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden sonra başka bir alım-satım ilişkisinden kaynaklı ticari ilişki sebebi ile dava dışı borçluya ödeme yapmaya devam etmesi ve haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibari ile de 150,57 TL borçlu bulunduğu hususunun gerekçe de hiç tartışılmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Eldeki dava 6183 sayılı Yasa"nın 79. maddesi hükmüne göre açılmış olup, davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmeyip süresi geçtikten sonra itiraz ederek davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretinin hüküm altına alınmaması da gerekirken davalı aleyhine yargılama masrafları ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.