
Esas No: 2017/3699
Karar No: 2019/4696
Karar Tarihi: 05.11.2019
Kasten öldürme - ruhsatsız silah taşıma - kasten yaralama - hakaret - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/3699 Esas 2019/4696 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, ruhsatsız silah taşıma, kasten yaralama, hakaret
HÜKÜM : Sanık ... hakkında;
Kasten öldürme suçundan TCK"nin 81, 29, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-)Sanık ...’in maktul ...’e karşı kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanık ...’nin maktul ...’e karşı fiilinden verilen beraat kararlarının incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in maktul ...’e karşı kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin edilmiş, 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçu yönünden takdire kasten öldürme suçu yönünden takdire ve tahrike ilişkin cezaları azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ... hakkında maktul ...’e karşı kasten öldürmeye yardım fiilinden mahkumiyetine yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatine hükmedilmiş, verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden Cumhuriyet savcısının sanık ... hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine, sanık ... yönünden subuta, maktulden katılanlar vekilinin bir sebebe dayanmayan, sanık müdafiinin duruşma ve dilekçelerinde sanık hakkında TCK’nin 23. 25 ve 27. maddelerinin uygulanması gerektiğine, suç vasfına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, kısmen re’sen de yapılan incelemede;
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53.maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamanın hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de;
Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nin 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nin 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, mahkumiyet hükümleri ile beraat hükmünün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
2-)Sanık ...’in maktul ...’e karşı hakaret suçundan kurulan beraat hükmü ile mağdur ...’e karşı kasten yaralama fiilinden kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında karşılıklı olarak hakaretleşmeyle başlayan tartışmanın kısa bir sürede arbedeye dönüştüğü, bu arbede sırasında sanığın tabancasıyla yaptığı atışlar sonucu maktulün öldüğü, bu atışlar sonucu mağdurun da yaralandığının iddia edildiği anlaşılan olayda,
a) Mağdurun olay sırasında hangi konumda olduğunun olay yeri krokisinde tespitinin yapılması, ardından dosya içindeki mağdura ait adli rapor ile olay tutanaklarının uzman bilirkişiye tevdi edilip, mağdurun sanığın atışları sonucu yaralanıp yaralanmadığı, yaralandıysa ne şekilde yaralandığının tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi yerine, eksik soruşturmayla yazılı biçimde hüküm kurulması,
b) Sanığın maktule hakaret ettiği sabit olduğu halde mahkumiyeti yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde beraatına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve maktulden katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, hükmolunan cezaların miktarı ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen süre göz önüne alınarak sanık ... müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE 05/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
05/11/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ......"ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat......un yokluğunda 07/11/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.