Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7351
Karar No: 2019/557
Karar Tarihi: 23.01.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7351 Esas 2019/557 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı borçlu, icra takibi başlatıldıktan sonra, üç farklı taşınmazını başka kişilere sattığı için dava açılmıştır. Davacı vekili, satış işlemlerinin mal kaçırma amacıyla yapıldığını iddia etmiştir. Mahkeme, üç taşınmazdan birinin miras yoluyla intikal ettiği için tasarrufun iptal edilemeyeceğine karar vermiştir. Ancak diğer iki taşınmaz için, aralarında borç ilişkisi olması ve bedel farkı bulunması nedeniyle, tasarrufun iptal edilmesine karar verilmiştir. Davacı, bu iki taşınmaz üzerine haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasını talep etmiştir. İİK'nın 277-280. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemli davada, borçlunun kesin veya geçici aciz belgesi bulunması gerekmektedir. Davacı, iddiasını kanıtlarsa taşınmazların haciz ve satışını isteyebilecektir. Mahkeme, dava konusu taşınmazların akrabalık ilişkileri ve miras taksim sözleşmesi gereği devredilip devredilmediğinin açıklığa kavuşturulmadan hüküm kurulamayacağına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şunlardır: İİK'nın 277, 278, 279, 280 ve 283. madde.
17. Hukuk Dairesi         2016/7351 E.  ,  2019/557 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine ... İcra Müdürlüğünün 2012/1109 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, takibin kesinleştiğini, evinde haczi kabil mal bulunmadığını, borçlu davalı ... üzerine kayıtlı ... köyü ... ...oluk mevki 26 parsel sayılı taşınmazı üzerinde bulunan büyük tavuk kümesini 10/04/2013 tarihinde davalı ..."a 1.200,00 TL bedelle satış akti ile temlik ettiğini, ... köyü ... mevki 1202 parsel sayılı taşınmazı üzerinde bulunan tavuk kümesini 11/03/2013 tarihinde 751,00 TL bedelle davalı ..."a satış akti ile temlik ettiğini, ... köyü ... mevki 3147 parsel sayılı taşınmazını 10/04/2013 tarihinde 2.400,00 TL bedelle davalı ..."a satış akti ile temlik ettiğini, davalı ... bu üç taşınmazını alacaklı olan müvekkilinden mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak diğer davalılara temlik ettiğini, davalı ... davalı ..."ın kardeşinin oğlu olduğunu, diğer davalı ... ise davalı ..."ın güvendiği bir yakını olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile ... köyü ... ...oluk mevki 26 parsel, ... köyü ... mevki 1202 parsel, ... köyü
    ... mevki 3147 parsel sayılı üç taşınmaz üzerindeki satış akitlerinin tasarruflarının iptali ile müvekkilinin bu taşınmazlar üzerine haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekilinin cevap dilekçesinde; iki taşınmazın diğer müvekkili ..."dan alacağına karşılık devraldığını, ... köyü ... mevki 1202 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kümes bulunduğunu, bu taşınmaz ve üzerinde bulunan kümesin müvekkili ... ölmüş kardeşi ... oğlu ... miras taksimi ile devredildiğini, diğer davalı ... miras tartışmaları sebebiyle müvekkili amcası ile sürekli tartıştığını, müvekkili ile diğer davalı ... mirasın taksimi konusunda anlaştıklarını, ... köyü ... mevki 1202 parsel sayılı taşınmaz ve üzerindeki kümesin diğer davalı ..."a devir ve temlik edildiğini, dava konusu 3 tasarrufun hepsinin mal kaçırma amacı ile değil haklı gerekçelerle yapıldığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
    Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde davalı borçlunun amcası olduğunu dava konusu gayrımenkulün dedelerinden kalma yer olduğunu ve miras gereği kendisine devredildiğini, amcası ile de problemleri olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu 1202 parsel yönünden aslında miras yolu ile intikal etmesi gerekirken taşınmaz olduğunu bu taşınmaz yönünden tasarrufun İptali şartlarını oluşturmadığından bu gayrımenkul ile ilgili davanın reddine, 26 ve 3147 parsel yönünden ise aralarında davalılar arasında borç ilişkisi olması ve bedel farkı bulunması sebebi ile davanın bu gayrımenkuller yönünden kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İptal davasından maksat, İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için borcun doğumundan sonra yapılan tasarruflarının iptaline hükmettirmektir. Bu davanın ön koşulu ise, borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunmasıdır. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddede akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve
    yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
    Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK"nın 283/1,2.maddesi uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir.
    Somut olayda; dava konusu 1202 parsel yönünden, dava konusu gayrımenkulün miras taksim sözleşmesine istinaden davalı ... adına tescil edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de dosya kapsamı ve içeriğine göre varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    Davacı davalı ... ile davalı borçlu arasında akrabalık ilişkisi olduğu ileri sürülmüş, bu durumun davalıların da kabulünde olduğu gibi nüfus kayıtlarına göre davalı ..."in davalı borçlunun kardeşinin oğlu olduğu anlaşılmaktadır. Davalıların tümünün .../... te oturuyor olması ve davalı borçlu ile davalı ... arasında da akrabalık ilişkisi olduğunun anlaşılmasına ve davalı borçlu ile davalı ... arasında miras taksim sözleşmesi gereği 1202 parselin davalı ..."e devredildiğinin ispat edilememesine göre, mahkemece bu maddi ve hukuksal olgular irdelenmeksizin yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2- Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine
    yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ..."a geri verilmesine 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi