23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/11529 Karar No: 2016/11206 Karar Tarihi: 28.12.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11529 Esas 2016/11206 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/11529 E. , 2016/11206 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 157/1, 52, 51 maddeleri gereğince 1 yıl erteli hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin (4 ayrı sanık için)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ..."in katılanı evlenme vaadi ile kandırdığı, diğer sanıklarında buna iştirak ettiği ve menfaat sağladıkları iddia edilen olayda; Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanıklar müdafiinin sair tamyiz itirazlarının reddine ancak; 1)02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2)Kabul ve uygulamaya göre de; a-5237 sayılı TCK"nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerinin uygulanması bakımından, sadece hükmolunan hapis cezası ile sınırlı uygulama yapılması gerektiği gözetilmeyerek adli para cezasını da kapsar şekilde erteleme hükmü kurulması b-TCK"nın 51/2. maddesine göre, cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabileceği, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edileceği, koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverileceği hükmüne yer verildiği, malvarlığına yönelik bazı suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen aynı Kanun"un 168. maddesinde, failin, azmettirenin veya yardım edenin etkin pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme ya da tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde mağdurun rızası aranmaksızın, kısmî geri verme veya tazmin halinde ise mağdurun rıza göstermesi koşuluyla ve etkin pişmanlığın gerçekleştiği yargılama aşaması dikkate alınarak ceza indirimi öngörüldüğü, öte yandan aynen geri verme veya tazmin tedbiri aynı Kanun"un 51. maddesinde bir koşul olarak gösterilmiş ise de, yasal bir indirim nedeninin, bundan yararlanmama iradesini ortaya koyan failin cezasını etkisiz kılacak biçimde aynen tazmin tedbir şartına bağlı tutulması imkanının bulunmadığı, böyle bir uygulamanın, mağdurun zararının soruşturma veya kovuşturma aşamalarında gidermeyen faillere yeni bir olanak tanırken, soruşturma veya kovuşturma aşamalarında zararı ödeyen sanık aleyhine ve adalete aykırı bir sonuç doğuracağı, maddenin düzenleniş amacının da bu şekilde yorumlanamayacağı gözetilmeyerek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayan sanık hakkında ertelemenin, katılanın uğradığı zararın giderilmesi şartına tabi tutulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.