
Esas No: 2012/6569
Karar No: 2012/8454
Karar Tarihi: 31.10.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/6569 Esas 2012/8454 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... 2. İCRA MAHKEMESİ
Ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçundan sanık ..."un beraatine karar verilmiş, hüküm şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya gönderilmekle Dairemizce yapılan inceleme sonunda 17.10.2011 tarihli karar ile mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiş, bu karara karşı Yargıtay C.Başsavcılığının 22.11.2011 tarihli itirazı üzerine, Ceza Genel Kurulunun 10.07.2012 tarih ve 2012/518 Esas, 2012/341 sayılı kararı ile 6352 sayılı yasanın 99 ve 101. maddeleri uyarınca itirazın Dairemizce değerlendirilmesi için dosya yeniden gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Somut olayda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısında; 2004 Sayılı İİK"nun 44. maddesinde “Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret sicili memurluğunca ticaret sicili ilanlarının yayınlandığı gazete"de ve alacaklıların bulunduğu yerlerde de mutat ve münasip vasıtalarla ilan olunur. İlan masraflarını ödemeyen tacir beyanda bulunmamış sayılır.” demekle tacir olarak kabul edilenlere bir yükümlülük yüklendiğini ve bu yükümlülüğe uymamanın müeyyidesi de aynı Kanunun 337/a maddesinde “44 üncü maddeye göre mal beyanında bulunmayan veya beyanında mevcudunu eksik gösteren veya aktifinde yer almış malı veya yerine kaim olan değerini haciz veya iflas sırasında göstermeyen veya beyanından sonra bu malları üzerinde tasarruf eden borçlu, bundan zarar gören alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”şeklinde düzenlendiğini,... Ticaret Sicili Memurluğunun 11 Ocak 2008 tarihli cevabi yazılarından ve ekindeki Türkiye Ticaret Sicili Gazetesindeki ilandan sanık ..."un gerçek kişi tacir olduğunun anlaşılması, takibin ve şikayetin gerçek kişi sanık hakkında yapılması göz önüne alınarak ,sanığın ... Vergi Dairesi Müdürlüğünden gerçek kişi mükellefliğinin devam edip etmediği sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri yerine eksik araştırma ile bozma kararı verilmesi gerekirken onama kararı verilmesinin isabetsizliği ileri sürülerek hükmün bozulması talep edilmiştir.
Dairemizce, Yargıtay C. Başsavcılığının itirazı yerinde görüldüğünden kabulü ile Dairemizin 17.10.2011 tarih ve 2011/2756 Esas, 2011/6003 sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek yapılan inceleme sonunda;
Sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi ve bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesinin gerekmesi karşısında, öncelikle ... Ticaret Sicil Memurluğunun 11.01.2008 tarih ve 6495 sayılı yazısı dikkate alındığından takibin ve şikayetin gerçek kişi tacir olduğu anlaşılan sanık hakkında yapıldığının anlaşılması karşısında, sanığın kayıtlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğünden işletme ünvanı tam yazılmak suretiyle gerçek kişi mükellefliğinin devam edip etmediği sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış gerekçe ile sanığın beraatine karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 31.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.