17. Hukuk Dairesi 2018/5644 E. , 2019/556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, Müvekkili sigorta şirketine eşya sigorta poliçesiyle sigortalı olan sigortalı dairenin, apartmanın ortak gider borularının tıkanması sonucu kanalizasyon sularının hasar gördüğünü, sigortalıya sigorta poliçe şartlarından doğan yasal yükümlülük çerçevesinde 7.823,00 TL hasar tazminatı ödendiğini beyan ederek, kat maliki davalılardan sigortalının hissesine düşen kısım harici kalan 7.360,00 TL"nin 25/04/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı itibari ile davalı ... hakkında açılan davanın HMK.115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, davalılar ... , ... ,
..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulü ile 6.649,55 TL rucu tazminatının 462,27 TL"sinin davalı ... , 604,50 TL"sinin davalı ..."tan, 604,50 TL"sinin davalı ..."tan, 711,18 TL"sinin davalı ..."dan, 2.133,54 TL"sinin davalı ..."dan, 711,18 TL"sinin davalı ..."tan, 711,18 TL"sinin davalı ..."dan, 711,18 TL"sinin davalı ..."den ödeme tarihi olan 25/4/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ve ... yönünden ... 3.İdare Mahkemesinin 2013/473 E. sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş; hüküm süresi içerisinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava işyeri sigorta sözleşmesi nedeniyle ödenen hasar bedelinin, hasardan sorumlu olan kat maliklerinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı taraf, kat mülkiyeti kurulmuş olan ana taşınmazda bulunan ortak gider borularının tıkanması sonucu tepen kanalizasyon sularının davacının sigortalısının konutuna hasara neden olduğu iddiasına dayanmaktadır. Mahkeme tarafından, dava konusu gayrımenkulün bulunduğu binaya ilişkin tapu kayıtları dosya içerisine alınmış, sigortalı konuta ait tapu kayıt örneğinden, ana taşınmazda kat mülkiyetinin kurulu olduğu anlaşılmıştır.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin ana gayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde, "kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği" düzenlemesine yer verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle tapu resmi senetlerine göre kat mülkiyetine geçildiğinin anlaşılmasına göre bu davaya bakmaya Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğu halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.