Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5069
Karar No: 2020/3541
Karar Tarihi: 07.07.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/5069 Esas 2020/3541 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Tapu iptali ve tescil davasında, kısıtlı bir kişi adına kayıtlı taşınmazın satışının, kanuna uygun olmayan şekilde gerçekleştirildiği iddiasıyla önceki malik adına tescil istenmiştir. Dava önce reddedilmiş, daha sonra temyiz sonucu bozulmuş ve yeniden yapılan yargılamada da reddedilmiştir. Ancak son kararın bozulması gerektiği belirtilerek, davacının usulüne uygun şekilde tercih hakkının belirlenmesi, delillerinin değerlendirilmesi ve karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesi de belirtilerek, davacı tarafın tercih hakkının nasıl kullanıldığının belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince davacılar vekilinin duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalılardan alınması ve peşin alınan harcın geri verilmesi kararlaştırılmıştır.
1. Hukuk Dairesi         2019/5069 E.  ,  2020/3541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.07.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... davalı ... vekili Av....k geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    -KARAR-
    Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vasisi, kısıtlı ... adına kayıtlı ... parsel sayılı taşınmazın 84.000 YTL’den az olmamak üzere satışı için Türk Medeni Kanununun 405/ I maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesinden izin alındığını ancak hataya düşülerek adi alım satım sözleşmesi ile 35.000 YTL bedelle satışın yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile önceki maliki adına tescili isteğinde bulunmuş, yargılamanın devamında kısıtlı ...’un ölümü üzerine mirasçıları davaya devam ederek tapunun iptal ve tescilini istemişlerdir.
    Davalı; taşınmazı 84.000-TL bedelle satın aldığını ve satış bedelini elden ödediğini, davacı tarafla aralarında yapılan 29/01/2001 tarihli alım satım sözleşmesinin uygulanmadığını, 24/04/2001 tarihinde resmi işlemin gerçekleştirildiğini, bu tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiğini, vesayet makamının satışa izin kararının denetim makamınca onandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davanın reddine dair verilen karar Dairece “çekişmenin temsil görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı hususunun açıklığa kavuşturularak giderilmesi gerektiği, temliki işlemde belirtilen bedelin kısıtlı veya vasinin nam ve hesabına yatırılıp, yatırılmadığının açıklıkla saptanması, ayrıca taşınmazı temlik alan davalının, kısıtlının zararlandırıldığını bilen yada bilmesi gereken konumunda olup olmadığının, tüm taraf delilleri toplanarak değerlendirilmesi ve ondan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gerekçelerle davanın reddedilmiş olmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, “davacı tarafın ileri sürdüğü hususların Medeni Yasanın 2.maddesine aykırı olduğu” gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar bu kez Dairece “hükmüne uyulan bozma ilamında uyuşmazlığın niteliği vurgulanmak suretiyle izlenmesi gereken yol açıkça belli edilmiş, özellikle “taşınmazı temellük eden davalının, kısıtlının zararlandırıldığını bilen yada bilmesi gereken konumunda olup olmadığının, tüm taraf delilleri toplanarak değerlendirilmesi” vurgusu yapıldığı, öte yandan; taşınmazın resmi akitle 84.000-TL’ye satıldığı, ancak vasi ile davalı arasında yapılan harici anlaşma ile satış bedelinin 35.000-TL olarak belirlendiği, taraflar arasında haricen düzenlenen belge olmasa idi akitte gösterilen bedelin davacı tarafça alındığının kabulünün zorunlu olduğu, ne var ki bu belge karşısında satış bedelinin 35.000-TL olarak kabulü gerekeceği ve bu belgede “…mahkemeye itiraz edilerek fiat düşürüldüğünde tapudan alım satım işlemi yapılacağı..” ibaresine yer verildiği, buna rağmen taşınmazın davalı tarafından satın alındığı, dolayısıyla davalının kısıtlının zararlandırıldığını bilen kişi olduğu sonucuna varıldığı, hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece bu kez; yargılama sırasında taşınmazın üçünü kişi adına tescil edildiği, ...nun 125. maddesi uyarınca usuli eksikliğin tamamlanması gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerde; çekişme konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kısıtlı ... adına kayıtlı iken 24.01.2001 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devredildiği, taşınmazın hükümden önce 17.05.2011 tarihinde dava dışı ...’ye, ... tarafından da 11.08.2011 tarihinde davalı ...’e temlik edildiği sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağı ve mahkemece bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Bu hususun kamu düzeniyle ilgili olduğu belirtilmelidir.
    Somut olayda; bozma ilamına uyulmakla, bozma ilamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması gerektiği, ne var ki bozma ilamına uyulmakla birlikte bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
    Şöyle ki; davacının açıkça ...nun 125. maddesi kapsamında davasına ne şekilde devam etiği belirlenmeden ve usulüne uygun şekilde delillerini bildirmek üzere süre verilmeden sonuca gidilmiştir.
    Hal böyle olunca; bir önceki bozma ilamında belirtildiği şekilde 6100 sayılı ...nun 125. maddesi kapsamında davacı tarafın tercih hakkını ne şekilde kullandığının açıkça belirlenmesi, delillerini bildirmek üzere usulüne uygun süre verilmesi, toplanan ve toplanacak delillerin bir bütün olarak değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davacılar vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 07/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi