Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15813 Esas 2018/6728 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15813
Karar No: 2018/6728

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15813 Esas 2018/6728 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/15813 E.  ,  2018/6728 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacılar, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminat ile tedavi giderinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacılar ..., ... ve ..."ın maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, tedavi gideri olan 7.888,16-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte dahili davalı SGK Başkanlığından tahsili ile davacılara verilmesine, davacı ..."ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ..., ..., ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı ..., ... ve ..."ın manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı ...Ş. Yönünden davanın husumet nedeni ile reddine, karar verilmiştir.
    Dava açılırken ..., ..., ... ve ... davalı olarak gösterilmemiş, yargılama sırasında davacı vekili tarafından 28.04.2008 tarihli ve 17.02.2015 tarihli dilekçeler ile Kurumun davaya dahil edilmesini talep ettiği, dahili dava dilekçesi tebliğ edilerek davaya devam olunmuş ve yukarıda belirtilenlerin dahili davalı olarak kabulüyle aleyhlerine hüküm kurulmuş ise de Türk Usul Hukuku Sisteminde, bazı istisnai haller dışında, “dâhili davalı” müessesesi bulunmamaktadır. Mahkemece, ancak davada taraf olan kişiler hakkında karar verilebilir. İhtiyari dava arkadaşlığının bulunduğu hallerde, bir dava açıldıktan sonra davalı tarafı değiştirmek ya da mevcut davalı taraf yanına bir başka davalı taraf ilave etmek, ıslâh suretiyle dahi mümkün değildir. Sorumlu olanlardan biri hakkında dava açıldıktan sonra diğer bir sorumlunun davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulması olanağı yoktur.
    Somut olayda, sorumlu olanlar arasında mecburi dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca da hakkında harcı yatırılarak usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmayan ..., ..., ... ve ..."nın dahili davalı olarak kabulüyle aleyhlerine hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 26.09.2018 günü oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.