16. Hukuk Dairesi 2016/16850 E. , 2020/3053 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ve ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 116.086,85 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacılar adına 1/2"şer payla tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, ... vekili ve Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya suretiyle elde edilip edilmediği, bu şekilde elde edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıl süre ile ekonomik amaca uygun kullanım olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmamış; bir arazinin niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, mahkemece hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış; bu konuda ehil olmayan bilirkişi tarafından yapılan, gerekçesiz ve denetimden uzak hava fotoğrafı incelemesi ile yetinilmiş; 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan, taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış; taşınmaza komşu tüm taşınmazlara ait onaylı kadastro tutanakları ile varsa dayanağı kayıtlar getirtilmek suretiyle dava konusu taşınmazın yönünü ne okudukları araştırılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tutanak ve varsa dayanakları ile, çekişmeli taşınmaza ait dava tarihine yakın tarihli ve temin edilebilen en eski tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilip; dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, özellikle önceki keşif beyanlarında olduğu gibi taşınmazın davacılardan İmam’ın murislerinden kaldığının belirtilmesi halinde davacı ... ile eşi Hedile’ye ne şekilde intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazın yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe elverişli şekilde krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir, önceki ziraat bilirkişisi raporunu irdeleyen, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden dosya içeriğinde mevcut hava fotoğrafları ile temin edilecek uydu fotoğrafları ve ortofotonun stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bu suretle dava tarihine kadar 3402 sayılı Yasa’nın 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli; bundan sonra taşınmazın öncesi itibariyle davacıların murisinden geldiğinin anlaşılması halinde, davacılara taksim, satış, hibe gibi bir yolla intikal ettiği tarihten itibaren kadastro tespit tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik sürenin dolup dolmadığı değerlendirilerek bu yolla 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesinde belirlenen belgesiz norm sınırı da dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ... ve ..."na ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.