17. Ceza Dairesi Esas No: 2017/5322 Karar No: 2019/422 Karar Tarihi: 14.01.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2017/5322 Esas 2019/422 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel mahkeme tarafından verilen hırsızlık suçu mahkumiyet kararı temyiz edildi. Dosyanın incelenmesine ve duruşmada toplanan kanıtlara göre suçun sanık tarafından işlendiği kabul edildi. Ancak sanığın kleptomani rahatsızlığı nedeniyle suçu işlediğini beyan etmesi üzerine, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanması ve sanığın akıl sağlığı durumunun belirlenmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, suç tarihinin gece vakti olması nedeniyle cezada arttırım uygulanması gerektiği vurgulandı. Kararda ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik iptal kararının yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin cezasından mahsup edilmesi gerektiği de belirtildi. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise şöyle: CMK 150/2, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 32, 143, 63, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu 232.
17. Ceza Dairesi 2017/5322 E. , 2019/422 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın savunmalarında kleptomani rahatsızlığı nedeniyle hırsızlık suçunu işlediğini beyan etmesi karşısında; öncelikle CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca zorunlu müdafii atanarak sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 32. maddesi gereğince "Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı" hususunda rapor alınmasından sonra sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayininde zorunluluk bulunmasına rağmen eksik kovuşturma ile sanığın yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 2- UYAP"ta yer alan bilgilere göre İstanbul İli Kadıköy İlçesi"nde 02/02/2013 günü güneşin 07.10"da doğduğu, 17.25"te battığı, gece vaktinin 18.25"te başladığı, suçun mağdurun beyanına göre 18.30 sıralarında işlenmekle gece vakti işlendiğinin anlaşılmasına ve sanığa verilen cezada 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi uyarınca arttırım uygulanması gereğine rağmen sanık hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini, 3- Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 tarih 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih 2014/140 Esas 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının kapsam ve içerik itibarıyla yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 4- Gerekçeli karar başlığında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 232. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendi uyarınca suçun işlendiği zaman dilimi ile aynı fıkranın (d) bendi uyarınca sanığın gözaltında kaldığı tarihin ve sürenin yazılması gerekirken yazılmaması, 5- 5237 sayılı TCK"nın 63. maddesi uyarınca sanığın gözaltında geçirdiği sürenin cezasından mahsubuna karar verilmesi gerekirken gözardı edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz talebi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının GÖZETİLMESİNE, 14/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.