23. Hukuk Dairesi 2016/3211 E. , 2019/3691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu ... arası minibüs hattını 4.250 YTL. karşılığında satın aldığını yönetim kurulunun 22.09.2006 tarihli ve 2006/17 no.lu kararı ile hakkında ihraç kararı verildiğini ihraç kararının iptal edilmesine rağmen tekrar ortaklığa alınmadığını ayrıca 23.06.2007 tarihli olağan genel kurulda müvekkilinin tekrar ortaklığa alınmamasına çalışma yapan 7 araçtan 1000 YTL. alınmasına karar verildiğini, mahkeme kararının tanınmadığını maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek genel kurul kararının iptalini, 5.000 YTL. maddi ve 3.000 YTL. manevi tazminatın reeskont faiziyle davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ..., davacının minibüs hattında devamlı olarak çalıştığını zararının olmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Diğer davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalılar ..., ..., ..."nın temyiz etmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.09.2010 tarihli 2010/9968 Esas, 2010/8935 Karar sayılı ialmıyla davacının zarara uğradığını öne sürdüğü hususların genel kurulda alınan kararlara ilişkin bulunması nedeniyle davalı kooperatif yöneticilerinin hangi nedenle sorumlu tutulduklarının karar yerinde gerekçeleri ve delilleri gösterilip tartışılmamış olması talep gibi maddi ve manevi tazminatın aynen benimsenmiş olduğu gerekçesiyle bozulmuş bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davacının iptalini istediği genel kurul toplantısına katılmadığı gibi toplantıya çağrının usulsuz olduğunu veya oy kullanmasının engellendiğine dair herhangi bir başvurunun ve şikayetinin bulanmadığı dolayısıyla davacının genel kurul kararının iptalini talep edemeyeceği, tazminat taleplerininde bu genel kurula dayandırıldığı dikkate alındığında maddi tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu manevi tazminat talebi yönünden ise kişilik haklarına yönelik herhangi bir saldırı söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kooperatifin 23.06.2007 tarihli genel kurulunun 6. ve 7. maddesinin iptali ve tazminat talebi istemine ilişkindir.
Kooperatif genel kurulunca alınan karar; doğrudan davacı üyenin şahsi haklarını etkilemesi halinde bu kararın alındığı genel kurula davacının katılmış olması alınan karara karşı oy kullanılarak davacının muhalefetini tutanağa yazmasına ilişkin ön koşullar aranmaz. Ancak alınan genel kurul kararına karşı davacının tebliğden itibaren 1 ay içinde Kooperatif Kanunu"nun 53. maddesi gereğince dava açması gerekmektedir. Somut olayda bu hususta yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece 23.06.2007 tarihli genel kurul kararının davacıya tebliğ edilip edilmediği araştırılarak tebliğ edilmemiş ise davanın süresinde açıldığının kabulü ile alınan kararın kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı hususları incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kooperatifin karar başlığında gösterilmemesi mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde bulunduğundan bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.