5. Hukuk Dairesi 2021/803 E. , 2021/9719 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/614 E. - 2018/565 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/614E- 2018/565K. sayılı kararının incelenmesinde;
Arsa niteliğindeki Bursa İli, Osmangazi İlçesi, Demirtaş Mahallesi 751 ada 6 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
1)Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması ve dava konusu taşınmaz ile emsalin zaruret olmadıkça yakın bölgelerde ve benzer yüzölçümlü olması ve değerlendirme tarihine yakın satışların emsal alınması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu yönteme uyulmadan dava konusu taşınmaza göre yüzölçümü büyük bir taşınmazın emsal alınması doğru olmadığı gibi, emsal alınan Alaşar Mahallesi 4490 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu ve satış akit tablosunun incelenmesinden, serbest satış olmadığı, belediyenin bir anonim şirkete satışı olup, bu satışın tarafları ve taşınmazların nitelikleri dikkate alındığında ticari amaçlı bir satış olduğu ve taşınmazın gerçek değerini yansıtmadığı izlenimini uyandırdığı anlaşıldığından bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Dava konusu taşınmazın 15.982,93 m2 olduğu, 5.536,75 m2"lik kısmına yol olarak ve 9.480,78 m2’lik kısmına ağaçlandırma yapılmak suretiyle fiilen el atıldığı ve kalan 965,40 m2"lik kısmına ise proje bütünlüğü gereği hukuken el atıldığı ve taşınmazın tamamının bedeli hesaplanarak davacılar payına düşen 142.209,00--TL"ye hükmedildiğinden, dava konusu taşınmazın 5.536,75 m2"lik kısmının tapu kaydının davacıların payları oranında iptali ile yol olarak terkinine, ağaçlandırma yapılan 9.480,78 m2’lik alan ile hukuken el atılan 965,40 m2"lik kısmının ise davacıların payları oranında iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/614 Esas, 2018/565 Karar sayılı hükmünün açıklanan nedenlerle HMK’nun 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.