9. Hukuk Dairesi 2020/5284 E. , 2021/3485 K.
"İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : .... Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davcının davalı iş yerinde inşaat mühendisi olarak işe başlayıp şantiye şefi olarak işe devam ettiğini, davalı iş yerinde kesintisiz olarak çalıştığını, iki aylık ücretini alamadığını ve iş sözleşmesine haklı olarak son verdiğini, iş yerinde 07:00 -19:00 saatleri arasında 7 gün çalıştığını yıllık izinlerini kullanmadığını, ücretinin kurum kayıtlarına eksik bildirildiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin alacağı taleplerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde, davacının işe inşaat mühendisi olarak başladığı daha sonra işe şantiye şefi olarak devam ettiği belirtilmiştir. Dosya kapsamından ve dinlenilen tanık beyanlarından ise davacının iş yerinde çalıştığı sürenin ne kadarında şantiye şefi olarak çalıştığı tespit edilememektedir. Hal böyle olunca, davacının inşaat mühendisi ve şantiye şefi olarak çalıştığı dönemlerin tespiti için yeniden tarafların beyanları alınmalı , dosya kapsamında dinlenilen tanıklar yeniden dinlenilerek davacının çalışma döneminin ne kadarında inşaat mühendisi ne kadarında da şantiye şefi olarak çalıştığı aydınlatılmalıdır. Şantiye şefi olarak çalıştığı dönemin tespiti halinde ise; bulunduğu şantiyede üst düzey yönetici konumunda olduğu ve mesai saatlerini, çalışma düzenini kendisinin belirlediğini kabul edilip bu dönemle sınırlı olarak fazla mesai ücreti talebi reddedilmeli , inşaat mühendisi olarak çalışılan dönem için ise dosya kapsamı ve tanık beyanlarına uygun olarak hesaplanacak fazla mesai ücretine hükmedilmelidir.
3- Taraflar arasında bir diğer itilaflı konu ise davacının iş sözleşmesini feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı hususudur.
Somut olayda, davacı fesih hususunda ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiş ancak dava dilekçesinde ücret alacağı talebinde bulunmamıştır. Dosya kapsamında da davacının ücret alacağının bulunup bulunmadığı hakkında bir değerlendirme yapılmadan kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de bu tespit eksik incelemeye dayanmaktadır. Bu durumda yapılması gereken, davacının dilekçesinde belirttiği gibi ücretlerinin ödenip ödenmediği hususu araştırıldıktan sonra davacının ücret veya fazla mesai ücreti alacağının bulunup bulunmadığının tespitine göre kıdem tazminatı talebi hakkında hüküm kurmaktır.
Yukarıda açıklanan hususların gözetilmemesi hatalı olup, bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.