11. Ceza Dairesi 2017/16151 E. , 2020/7253 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanmak, defter kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz nedenlerinin reddine; ancak:
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nin 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu; defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; ileride bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkemeye kanaat geldiğinden cezası ertelenen ve suç tarihinde engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında, yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar gerekçeli kararda tartışılmadan, kamu zararının giderilmediği şeklindeki hatalı gerekçe ile CMK"nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2-Defter ve belge isteme yazısının 25/09/2013 tarihinde tebliğ edilmesi ve 15 günlük sürenin sonu olan suç tarihinin 11/10/2013 yerine, gerekçeli karar başlığında 2013 olarak gösterilmesi,
3-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,
B) 2008-2009-2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK"nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanık hakkında 2008-2009-2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura kullandığı iddiası ile açılan kamu davalarında; sanığın savunmasında, sahte fatura kullanmadığını savunması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Faturaları düzenleyen mükellefler hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporlarının ayrı ayrı ve tam olarak ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
2-Aynı mükellefler hakkında ilgili takvim yıllarında “sahte fatura düzenleme" suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
3-Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları kullanan mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
4-Kabule göre de;
a) Aynı takvim yılı içinde birden fazla beyanname dönemlerinde sahte fatura kullanma fiillerinin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayini yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.