11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1749 Karar No: 2020/7249 Karar Tarihi: 14.12.2020
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/1749 Esas 2020/7249 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin aldığı bir kararda sahte fatura düzenleme suçuyla ilgili olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun benimsediği 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamına atıfta bulunulmaktadır. Bu kararla, suça konu faturaların incelenmesinde yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nin 53. maddesi uygulanırken Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının da göz önünde bulundurulabileceği vurgulanmaktadır. Kararda, hukuka uygun bir yargılamanın yapıldığı, suçun sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği ve cezanın kanuni sınırlarında uygulandığı belirtilerek, verilen kararın doğru olduğu vurgulanmaktadır. Kanun maddeleri ise sahte fatura düzenlemeye ilişkin olarak 213 sayılı VUK'nin 230. maddesi ve ceza hukukunu düzenleyen TCK'nin 53. maddesi olarak belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2019/1749 E. , 2020/7249 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08/11/2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiillerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz talepleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA, 14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.