6. Ceza Dairesi 2014/14861 E. , 2018/302 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, tehdit, kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ... ve ... savunmanları ile sanık ... tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ... ve ... hakkında, mağdurlar.....,..... yönelik eylemleri nedeniyle kasten yaralama suçundan 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi gereğince verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı, sanıklar savunmanı ve o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan itirazların, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 04.02.2014 gün, 2014/156 Değişik iş sayılı kararıyla kesin olarak reddedildiği ve bu aşamada Dairemizce yapılacak bir inceleme bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar ... ve ... haklarında kurulan hükmün bu kısmı inceleme dışında bırakılarak,
Sanık ...’ın, hükmedilen cezanın süresine göre; sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının yasal süresinden sonra ve olanaklı bulunmayan duruşmalı inceleme istemlerinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nın 318.maddesi gereğince REDDİNE,
O yer Cumhuriyet Savcısının, sanıklar ... ve ... hakkında, “alacağın tahsili amacıyla tehdit” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”; sanıklar .....,..... hakkında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından kurulan hükümler yönünden aleyhe temyiz itirazları ile, sanıklar ..., ... ve ... savunmanları, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
I-Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; akraba olan sanıklar ... ve ...’un Balıkesir ilinde bulunan ve “Burgaz rakı” isimli alkollü içeceğin Balıkesir bayiliğini yapmakta olan ..... Limited Şirketi’nin ortakları,
Sanık ..."ın anılan şirketin Balıkesir depo sorumlusu, sanık ...’ın ..."ın arkadaşı,
Mağdurlar ...,..... aynı şirket bünyesinde satış temsilcisi,
Mağdur....."nın ..... İçeçekler (Ata rakı) firmasında bölge yöneticisi,
Mağdur .... ise .... rakının şefi olduğu,
Sanık ...’un, hergün, günlük satış ve tahsilatlar hakkında kendisinden bilgi aldığı çalışanı sanık ...’ı arayıp, veresiye satış miktarını sorduğu, günlük olarak 5.000 TL.lik bir artış olduğu yönünde aldığı bilgiyi abartılı bulup, bu duruma açıklık kazandırmak için sanık ...’tan, firma müşterisi olan esnaflar ile görüşme yapmasını istediği, sanık ...’ın patronundan aldığı talimat gereğince, alkollü içecek satıcısı esnaflar nezdinde yaptığı kontrollerde, kendisine bağlı olarak satış ve tahsilat görevlerini yürüten mağdurlar .......,.....’in, veresiye mal vererek fatura kestiklerini, borçları bulunduğunu beyan ettikleri bir kısım müşterilerin, hiçbir zaman veresiye alım yapmadıklarını, mal bedellerini peşin ödediklerini, belirtilen zaman dilimlerinden de önceki tarihlerde alım yaptıklarını ifade ettikleri,
Bazı müşterilerin ise uzun zamandan beri satış elemanlarının uğramadıklarını belirtmesi ile, aynı gün şirket kayıtlarında yaptığı mukayeseli incelemede, gerçekte yapılmayan satışlar için hayali faturalar kesilmek suretiyle usulsüzlük yapıldığını ve bu yolla şirketin yaklaşık 70.000 – 80.000.-TL. zarara uğratıldığını tespit ettiği, bu durumu patron sanık ...’a telefonla bildirdiği, Sanık ...’nin, diğer sanık ...’u telefonla arayarak, satış elemanları Barış ve Engin’in, Burgaz Rakı’nın şefleri Murat ve İsmail ile birlikte hareket ederek usulsüzlük yaptıklarını tespit ettiklerini söyleyip yanına gelmesini istediği, sanık ...’nin mağdur Murat Yılmaz’ı, sanık ...’ın ise mağdurlar ....ve.... arayıp, değişik nedenler ileri sürerek.... Meşrubat Limited Şirketi’nin Bigadiç ilçesinde bulunan ana deposuna çağırdıkları, o sırada işi gereği Balıkesir’deki depoda bulunan mağdur ... Koç’u ise, mal yükleneceğinden bahisle bir süre beklettikten sonra sanık ... ile birlikte Bigadiç’e gelmesini sağladıkları;
Sanıklar ..., ..., ... ve ... ile mağdur ... Koç’un bulunduğu deponun yazıhane bölümüne, ilk önce mağdur Murat Yılmaz’ın geldiği, içeriye girer girmez de, tüm sanıkların onu, şirketi zarara uğratmakla suçlayarak darp etmeye başladıkları,
Aynı odada bulunan mağdur ... Koç’un korkuyla odanın bir köşesine sinerek, olayları ve gelişmeleri seyrettiği, sanıkların, bir süre sonra mağdur Murat’ı koltuğa oturtup, burada da darp etmeye devam ettikleri, yaklaşık 20 dakika sonra olay yerine gelen mağdur ....’i de, içeriye girdiği anda, ona da benzer sözler söylemek suretiyle sanık ...’un yumruk vurarak darp ettiği, ardından aynı yere gelen diğer mağdur ....’nın da tüm sanıklarca darp edilip, hakaret edildikten sonra, sebep oldukları zararlarına karşılık, mağdurların hepsine zorla birer adet senet ve bu senetlerin nedenini açıklayan nitelikte ikişer adet tutanak imzalattıkları,
Mağdur İsmail’in neden olduğu zararın miktarı belirli olduğu için, imzaladığı senedin ödeme miktarı kısmına 2.500.-TL. yazıldığı,
Diğer mağdurların ise, tespit edilecek miktara göre doldurulmak kaydıyla miktar kısmı boş bırakılan senetleri imzaladıkları,
Mağdur ... Koç, sanıkların kendisini darp etmediklerini açıkça beyan ettiği, bu durumun tıbbi olarak da tespit edildiği,
Sanıklar ... ve ...’un sahibi bulundukları, sanık ...’ın da çalışanı olduğu şirketi zarara uğrattıkları değerlendirilen yakınanlara karşı, hukuki alacağın tahsili amacıyla hareket ile darp ve tehdit edip, ayrıca dolaşım özgürlüklerini de sınırlayan sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 109. maddesindeki hürriyeti tahdit suçu ile aynı kanunun 150/1. maddesinde öngörülen yağmanın daha az cezayı gerektiren halini ayrı ayrı oluşturduğu, sanık ...’ın arkadaşı olması dolayısıyla ve aynı yöndeki kastıyla anılan sanığın eylemine katılan sanık ...’ın fillerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında;
Sanıklar ... ve ... hakkında, alacağın tahsili amacıyla yağma suçundan TCK’nun 150/1. maddesi delaletiyle, aynı Kanunun 86/2 ve 106/2-c maddeleri uyarınca ve mağdur sayısınca, kasten yaralama ve birden fazla kişi tarafından tehdit suçlarından hüküm kurulması gerekirken, suçun hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde uygulama yapılması,
II-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun, mağdur sayısınca oluştuğu düşünülmeden, TCK"nın 43. maddesi ile uygulama yapılması,
III-Sanıklar ... ve ... hakkında, alacağın tahsili amacıyla tehdit suçunun mağdur sayısınca oluştuğu gözetilmeden, TCK"nın 43. maddesi ile uygulama yapılması,
IV-Sanıklar ..., ..., ... ve ...’ın, yakınan Barış Koç’un şahsına zarar vermeksizin serbest bıraktıklarının anlaşılması karşısında; haklarında 5237 sayılı TCK"nın 110. maddesinin uygulanmaması,
V-Sanık ...’ın, adli sicil kaydına yansıyan tekerrüre esas başkaca hükümlülük kayıtları bulunduğu halde, suç tarihinden sonra kesinleşen Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 11.07.2007 gün, 2006/94 esas, 2007/155 karar sayılı mahkumiyet hükmünün, TCK’nın 58. maddesi ile uygulamaya esas alınması,
VI- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması nedeniyle karar yerinde yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
VII-T.C. Anayasa’sının 90.maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239.maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretlerinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ile sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanları ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.