(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2016/33168 E. , 2016/21749 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davalı asıl işveren olan İ... ile güvenlik işini üstlenen alt işveren.... Şirketi ve K... Özel Güvenlik Koruma ve Eğitim Limited Şirketi Adi Ortaklığı tarafından çalıştırıldığını, iş sözleşmesinin adi ortaklık tarafından sona erdirildiğini,sendika üyesi olmasına rağmen ihaleyi yeni üstlenen alt işverende işe başlatılmadığını,feshin geçersizliğinin tespiti ile asıl işveren Metro A.Ş.deki işine iadesine, boşta geçen en çok 4 aylık ücret ve diğer hakları ile 1 yıllık ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .......;davacının 02.8.2014 - 05.02.2015 tarihleri arasında ortak girişim nezdinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını,iş akdinin zincirleme olarak devam etmediğini ,ihalenin bitmesi ile ortak girişiminde sona erdiğini,tek ve asıl yetkilinin işin koordinesini sağlayan ... olduğunu,asıl sorumlunun da ... olduğunu,sendikal faaliyetten haberdar dahi olunmadığını, işçinin her dönem çalıştığı şartlarda işe devam ettiğini, akitlerin süre sonu nedeniyle sonlandığını, daha sonra yeni ihaleye düşük işçi sayısıyla çıkılması sonucu işçilerin bir kısmının çalıştırılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Taşıma İ... husumet itirazında bulunmuş,davanın davacının işverenine karşı açılması gerektiğini, ihaleye konu iş 05.02.2015 tarihinde sona erse bile davacının o tarihte halen diğer davalı...–... olduğunu, ihale döneminden sonraki fesihten şirketin bilgisi ve sorumluluğu olmadığını, akdin usulüne göre feshedilip edilmediğinin, davacının işe iadeye hak kazanıp kazanmadığının kendi şirket itarafından bilinebilecek hususlar olmadığını, kendisine husumet yöneltilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davalılardan İ...i ile davalı .... arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kapsamında muvazaa durumuna rastlanmadığını, bu nedenle de davacı işçinin asıl işverene karşı yöneltebileceği sübjektif bir hakkı bulunmadığını, (muvazaaya dayanmayan alt işverenlik ilişkilerinde) işe iade davasında asıl işverenin pasif taraf sıfatı taşımadığını, davacının da açıkca asıl işveren olan Metro Anonim Şirketi deki işine iadesini talep ettiği görüldüğü düşünülerek ve taleple bağlı kalınarak davacının asıl işveren olan İ...’de işe iadesinin yasal olarak mümkün olmadığı kanaatine varılmış, davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık asıl işveren İ...i ile davacının çalıştığı davalı adi ortaklık arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı hususu ile fesih ihbarnamesinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı ,geçersiz fesih ihbarnamesi sonucunda işe iadenin davalılardan kime yöneltileceği hususundadır.
Davacı işçi ,davalı asıl işverenle güvenlik işini üstlenen alt işveren adi ortaklığı tarafından çalıştırıldığını, iş sözleşmesinin adi ortaklık tarafından sona erdirildiğini,sendika üyesi olmasına rağmen ihaleyi yeni üstlenen alt işverende işe başlatılmadığını,fesih işleminin geçersiz olduğu iddiası ile sendikal tazminata hükmedilmesi ve asıl işyerine ait işyerine işe iadesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince asıl işveren İ... ile davacının çalıştığı adi ortaklık arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu kanıtlanmadığı ve talebinde asıl işverene ait işyerine iadesi talebi gözönüne alındığında asıl işverene iade edilmeyeceği değerlendirilerek,davanın reddine karar verilmiş isede; Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere asıl işveren.... yardımcı iş niteliğindeki güvenlik işini üstlenen adi ortaklığın ihale süresinin bitimi nedeniyle davacının iş sözleşmesini feshetmesinin geçerli nedene dayanmadığı ve İş Kanunu 19.maddesine uyulmamasının başlıbaşına feshi geçersiz kıldığı, davada sendikal neden iddialarının dava dışı yeni işveren nezdinde çalıştırılmamasına dayandırıldığı,bu halde sendikal tazminat talebinin yerinde olmadığı saptanmış olup,davacının muvazaa bulunmayan alt işverenlik ilişkisinin sonucunda doğrudan asıl işverenin işçisi sayılmasının mümkün olmadığı gözönüne alınarak sadece taleple bağlılıktan hareketle geçersiz fesih yoluna giden alt işveren adi ortaklığın eldeki davada taraf sıfatı taşıdığı ve işe iadenin adi ortaklığa yapılması hususu gözönünde tutulmadan verilen hüküm hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının Metro Özel Güvenlik Hizmetleri ve Kardak Özel Güvenlik Koruma ve Eğitim Limited Şirketi Adi Ortaklığına ait iş yerindeki İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı adi ortaklık işverenince süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiğinin BELİRLENMESİNE,
5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan, davacının peşin yatırdığı 27,70 TL harcın mahsubu ile noksan 1,50 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 59,50TL’lik ilk gider 120,00 TL tebligat gideri, 300,00 bilirkişi ücreti ,20,00TL posta ücreti olmak üzere toplam 499,50 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına
9-Gider avansının kullanılmayan kısmının ilgilisine iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21/12/2016 tarihinde oy birliği ile KESİN olarak karar verildi.