Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3238
Karar No: 2017/2562
Karar Tarihi: 14.06.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3238 Esas 2017/2562 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının hesabına 5.000 TL ödediği dış cephe kaplama işinin yapılmadığını ve paranın iade edilmediğini ileri sürerek, icra takibine itiraz etmişti. Mahkeme, davacının iddiasını yasal delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi. Ancak, davacının yemin deliline dayandığı hatırlatılarak eksik inceleme yapılmış olduğuna karar verildi ve hüküm bozuldu. Kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takipte haksız olması yanında kötüniyetli olduğunun da kanıtlanması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise HMK'nın 200. ve 202. maddeleri ile İcra İflas Kanunu'nun 67/II. maddesiydi.
15. Hukuk Dairesi         2016/3238 E.  ,  2017/2562 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, iş bedeli karşılığı ödenen 5.000,00 TL’nin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptâli, icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz olunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı vekili, müvekkilinin evinin dış cephe kaplama işlerinin yapımı için davalının hesabına 5.000,00 TL ödeme yaptığını, davalının fatura kesmediği ve işi yapmadığını, paranın davalı tarafından çekildiğini, iş yapılmamış olmasına rağmen paranın iade edilmediğini, girişilen icra takibine de itiraz edildiğini ifade ederek, itirazın iptâlini ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı vekili davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı ile müvekkili davalının dost olduklarını ve davalı tarafından davacıya 5.000,00 TL borç verildiğini, davacının borç aldığı parayı iş karşılığıymış gibi göstererek iadesini talep ettiğini, müvekkilinin bir firmada yönetici olduğu ve taraflar arasında ticari bir ilişki olmadığını savunarak davanın reddine ve %20"den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiş, mahkemece davalının savunmalarına itibar edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    6100 sayılı HMK"nın 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan
    kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Yazılı delille ispatı gereken bu hususların diğer kesin delillerle de ispat edilmesi mümkündür.
    Yazılı veya diğer kesin delillerle akdi ilişkinin varlığı ispatlanmış değilse HMK"nın 200. maddedeki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakâti hâlinde tanık dinlenebilir. Açık muvafakât olmazsa tanıkla akdi ilişki ispatlanamaz. Bunun da istisnası olan HMK"nın 202. maddeye göre senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.
    Yukarıda sözü edilen kurallar ve yapılan açıklamalarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davacı, akdi ilişkiye dayalı olarak davalıya 5.000,00 TL havale yaptığını bildirmiş, ancak işin yapılmadığını ileri sürerek göndermiş olduğu bedelin iadesini istemiştir. Havale ödeme vasıtası olup sözleşme ilişkisinin varlığını tek başına ispatlamaz. Davacının dayandığı dekont örneğinde açıklama olarak dış cephe yazmakta ise de bunun taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu ispatlayan yeterli bir irade beyanı olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Başkaca yazılı delil bulunmadığı gibi tanık dinlenmesini gerektiren yazılı delil başlangıcı da bulunmamaktadır. Bu durumda davacı iddiasını yasal delillerle kanıtlayamamış ise de dava dilekçesinde yemin deliline de dayandığından davacı vekiline davalı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılmalı ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Öte yandan İcra İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takipte haksız olması yanında kötüniyetli olduğunun da kanıtlanması gerekir. Bu sebeple bu istemin reddi gerekirken kabulü de isabetsizdir.
    Açıklanan nedenlerle kararın, temyiz eden davacı yararına bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 6502 sayılı Kanun"un 73. maddesi gereğince tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi