23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/11536 Karar No: 2016/11197 Karar Tarihi: 28.12.2016
Dolandırıcılığa teşebbüs - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11536 Esas 2016/11197 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/11536 E. , 2016/11197 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılığa teşebbüs HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 43, 35, 62, 52, 50/3. maddeleri uyarınca 4 ay 5 gün hapis ve 120 TL adli para cezası,
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun mağdura ait dükkana giderek dün sigara aldığını ve para üstünün verilmediğini söyleyerek para üstü almaya çalıştığı, mağdurun buna inanmaması üzerine dükkandan çıktığı ve tekrar dükkana gelerek 1 tl ye çikolata alıp 50 tl uzattığı mağdur tarafından para üstü eksiksiz verildiği halde 20 tl sini cebine koyarak para üstünün 20 tl eksik verildiğini belirttiği, ancak mağdurun verdiği paradan emin olduğunu söyleyerek polis çağıracağını belirtmesi üzerine sanığın dükkandan ayrıldığı, suça sürüklenen çocuğun suçu ikrar ettiği iddia ve kabul edilen olayda; Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre mahkemenin mağdura yönelik işlenen suçun vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Suça sürüklenen çocuk müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak; 1)02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK". nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 2)Kabule göre de ; a)5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu’nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7 maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi, b)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 20 gün olarak tayin edilmesi, c)Suça sürüklenen çocuğun eylemi nedeniyle hüküm kurulurken önce teşebbüs nedeniyle indirim yapılıp ardından zincirleme suç nedeniyle arttırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle TCK"nın 61/5 maddesine aykırı davranılması, d)TCK"nın 31/3 maddesi uyarınca 1/3 indirim sırasında maddi hata yapılarak adli para cezasının 8 gün yerine 10 gün yazılması Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320. sayılı Kanun"un 6723. sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/12/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.