Esas No: 2017/1881
Karar No: 2021/3050
Karar Tarihi: 08.06.2021
Danıştay 4. Daire 2017/1881 Esas 2021/3050 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/1881
Karar No : 2021/3050
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik Proje İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı adına, sahte fatura kullandığından bahisle re'sen tarh edilen 2010/8 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… K:… sayılı kararda; ihtilaf konusu dönemde davacının fatura aldığı mükellefler Şişli (Zincirlikuyu) Vergi Dairesi mükellefi … Makina Teks.İnş.Oto. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti ve Yenibosna Vergi Dairesi mükellefi … İnş. Kimya Metal Hafr. Nakl. Yapı Malz. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının düzenlenen faturaların sahteliği hususunda somut ve yeterli tespit içermediği dolayısıyla eksik incelemeye dayanılarak tanzim edilen raporlar esas alınarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından vergi inceleme raporları ile yapılan tespit ve incelemelere dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek kabul kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da yasal zorunluluktur.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na 6486 sayılı Kanunun 13. maddesi ile eklenen Geçici 85. maddesine göre; gerçek veya tüzel kişilerce, 15/4/2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurt dışında bulunan; para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar, 31/7/2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyette bulunan bankalara veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca faaliyette bulunan aracı kurumlara bildirilir ya da vergi dairelerine beyan edilir. Birinci fıkrada sayılan kıymetler, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler tarafından beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açarlar. Bu fon hesabı, sermayenin cüz’ü addolunur, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamaz, işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde ise vergilendirilmez. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterirler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaz. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir. Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak %2 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan eder ve aynı sürede öderler. Bu fıkra ile üçüncü fıkraya göre ödenen vergi, hiçbir suretle gider yazılamaz ve başka bir vergiden mahsup edilemez. Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Ancak, diğer nedenlerle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1/1/2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararları uyarınca gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılır. İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki, indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi hâlinde mahsup edilecek matrah tutarı, %18 katma değer vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanır.
Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya bu maddede yer alan diğer şartların yerine getirilememesi nedeniyle mahsup imkânından yararlanılamaması, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca takip ve tahsiline engel teşkil etmez. Tahsil edilmiş olan vergiler red ve iade edilmez. Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak 213 sayılı Kanunun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.
Bildirildiği veya beyan edildiği hâlde, 15/4/2013 tarihi itibarıyla yurt dışında bulunduğu kanaat verici belge ile tevsik edilemeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar dolayısıyla beşinci fıkra hükmünden yararlanılamaz. Bildirim veya beyanın yapıldığı tarihi takip eden ay sonuna kadar Türkiye’ye getirilmeyen veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları dolayısıyla beşinci fıkra hükmünden yararlanılamaz..."hükmüne yer verilmiştir.
Yurt Dışındaki Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında 1 Seri no.lu Genel Tebliğ'in 2. maddesinde, kanaat verici belge tabirinin, devlet tarafından veya devlet güvencesinde tutulan kayıt ve sicilleri; yurt dışındaki banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri mali kurumlar, posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt ve belgelerini, Vergi Usul Kanununun ikinci kitabının üçüncü kısmında yer alan belgeler ve muadili belgeler ile bilgi değişiminde bulunulan yabancı ülkelerde yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik ya da konsoloslukları, yoksa mahallindeki Türk menfaatini koruyan ülkenin aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgeleri ifade ettiği belirtildikten sonra, maddede ayrıntılı olarak sayılan belgeler ile ilgili olarak ayrıca tasdik zorunluluğu bulunmadığı da belirtilmiştir. Bu belgelerin dışında, bilgi değişiminde bulunulan yabancı ülkelerde yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik ya da konsoloslukları, yoksa mahallindeki Türk menfaatini koruyan ülkenin aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgeler de kanaat verici belge olarak kabul edileceği, dolayısıyla, yukarıda belirtilen kayıt ve belgelerle gerçek veya tüzel kişilerce sahip olunan varlıklar arasında illiyet bağının kurulması ve 15/4/2013 tarihi itibarıyla, beyan edilen varlıkların ise yurt dışında bulunduğunun ispatının zorunlu olduğu, gerçek veya tüzel kişilerce madde kapsamında beyan edilen varlıklara ilişkin kanaat verici belgelerin gerektiğinde vergi incelemesine yetkili olanlara ibraz edilmek üzere zamanaşımı süresince saklanması gerektiği düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmanın düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellef hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi ayrıca uyuşmazlığın, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'na 6486 sayılı Kanunun 13. maddesi ile eklenen Geçici 85. Maddesi gereğince yapılan iş ve işlemlerle bütün olarak ele alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
İhtilaf konusu dönemde davacıya fatura düzenleyen Zincirlikuyu Vergi Dairesi mükellefi ... Makina Teks.İnş.Oto. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti hakkında düzenlenen … tarih ve … nolu Vergi Teknik Raporunda özetle; tuğla, kiremit, briket, kaldırım taşı vb. inşaat malzemeleri toptan ticareti faaliyetinde bulunmak üzere faaliyetini sürdürdüğü ve 31/10/2012 tarihi itibariyle re'sen terkin edildiği, defter ve belge isteme yazısının şirketin en son kayıtlı adresine ve şirket ortağı/ yetkilisi …'ın mernis adresine tebliğ edilemediği, … tarihli … Ticaret Merkezi … blok Kat:… No:… … adresindeki açılış yoklamasında; işyerinin 25 metrekare civarında olduğu, ambar, depo, ardiye veya şubesi bulunmadığı, çalışanının bulunmadığı, bir kısım büro malzemesi bulunduğu, faaliyet konusunun inşaat malzemeleri taahhüt işleri toptan satışı olduğunun tespit edildiği, 10/06/2010 tarihli adres değişikliği dolayısıyla yapılan yoklamada işyerinin 50 metrekare ofis, aylık kirasının 240 TL olduğu, 3 işçi çalıştırdığı, bazı demirbaşları, iş telefonları olduğu, emtiasının bulunmadığı, şirketin mimari dekorasyon işleri yaptığının beyan edildiği, 17/09/2010 tarihli yoklamada, ... Ticaret Merkezi … blok No:… adresinde faaliyette iken 04/06/2010 tarihi itibariyle aynı yerde No:… adresine taşındığı, tespit anında 8 sigortalı çalışanı olduğunun belirtildiği, 04/07/2011 tarihli yoklamada şirketin faaliyetini … Sk. No:… … İş Merkezi Şişli adresine 27/06/2011 tarihi itibariyle nakil aldığı, işyerinin 85 metrekare olduğu, aylık brüt kirasının 1600 TL olup, ambar, depo, şubesinin bulunmadığı, muhasebesini …'nin aylık net 400 TL karşılığında yürüttüğünün tespit edildiği, 08/05/2012 tarihli yoklamada mükellefin faaliyette olmadığı, 15/10/2012 tarihli yoklamada da yaklaşık 2 yıl önce şirketin faaliyetine son verip adresi terk ettiğinin tespit edildiği, defter tasdik bilgilerine rastlanmadığı, KDV hariç olmak üzere 2008 yılında 74.174,00TL, 2009 yılında 1.74.590,00TL, 2010 yılında 6.187.679,00 TL, 2011 yılında 1.261.748,45 TL, 2012 yılında 639.030,00 TL hasılat beyan ettiği, 2010 yılında Ba bildiriminin verilmemiş olduğu, Ba-Bs analiz sorgulamalarında 1.174.485,00 TL mal veya hizmet teslimi yapıldığının beyan edildiği, 2011 yılında KDV hariç 1.216.748,45 TL tutarında mal ve hizmet satışı olduğu görülen mükellef şirkete, KDV hariç 54.896,00 -TL mal veya hizmet tesliminin yapıldığına ilişkin beyan bulunduğu, mükellefin yüklü miktarda vergi borcu bulunduğu, 2009 yılında mal alımında bulunduğu 6 mükellef hakkında sahte vergi tekniği raporu bulunduğu, 2010 yılında mal alımında bulunduğu mükelleflerden biri hakkında vergi tekniği raporu olup birinin de özel esaslara tabi olduğu, 316.304,64-TL tutarındaki vergi borcundan sadece 1.416,92-TL'sini ödediği, 2009-2012 Nisan döneminde yaklaşık 10 milyon TL tutarında fatura düzenlediği görülen ve aynı dönemde 2.038510,00-TL tutarında emtia satışı bulunan mükellefin alışlarının çoğunun hakkında sahte fatura düzenleme fiili dolayısıyla vergi tekniği raporu düzenlenen mükelleflerden yapıldığı tespitlerine yer verildiği görülmüştür.
Avcılar Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün mükellefi … İnş. Kimya Metal Harf. Nak. Yapı Mlz. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen … tarih ve … nolu Vergi Teknik Raporunda özetle; mükellefin 19/03/2010 tarihinde tuğla, kiremit, briket, kaldırım taşı vb. inşat malzemeleri toptan ticareti faaliyeti ile iştigal ettmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği, mükellefiyetinin 31/05/2011 tarihinde resen terk ettirildiği, ortaklarının bazısı hakkında vergi tekniği raporu bulunduğu, bazılarının risk analiz merkezine sevk ediliği, sadece 2011 yılına ilişkin defter tasdik bilgisine ulaşıldığı, 03/09/2009 tarihli işe başlama yoklamasında, işyerinin bodrum katta takribi 40 m2, şube, deposunun olmadığı, aylık kirasının 200 TL olduğu, çalışan işçisinin olmadığı, ödevlinin belirtilen adreste 26/08/2009 tarihinde artezyen kuyusu sondajı ve inşaat müteahhitliği hizmetleri işiyle faaliyete başladığı, tespit anında devam eden sondaj işinin olmadığı, işyerinde muhtelif büro malzemeleri olduğu, 05/04/2010 tarihili yoklamada, işçi çalıştırmadığı, inşaat malzemeleri alım-satımı işi yaptığı, 07/10/2010 tarihli yoklamada işyerinde muhtelif demirbaşlarının bulunduğu ayrıca bir miktar badana boyası, astar ve su motoru parçası, kimyasal madde numunesi bulunduğu, aylık kirasının 550 TL olduğu, tespit anında işçi çalışmadığı, şirket yetkilisinin beyanına göre 23 işçi olup şantiyede çalıştıkları, şube, depo, mağaza vs. bulunmadığının tespit edildiği, 15/12/2010 tarihli yoklamada işyerinin aylık kirasının 550 TL olduğu, 34 işçi çalıştığının beyan edildiği, şirketin başka adreste şube-depo vs. işyerinin bulunmadığı, yaklaşık 40 m2 olan işyerinde muhtelif büro malzemesi ile 10 adet duşa kabin malzemesinin olduğu, şirkette çalıştığı beyan edilen 34 kişinin nerede olduğu sorulduğunda şantiyede çalıştıkları fakat şantiye adresinin bilinmediğinin ifade edildiği, tespit anında işyerinde 2 kişinin bulunduğu, işletme kapasitesi ile iş hacmi arasında tutarsızlık olduğu, kapasitesinin uyuşmadığı, işyerinin sokak içerisinde ve basit bir işyeri tabelasının olduğu, 27/12/2010 tarihli yoklamada, ana faaliyet konusunun peyzaj, park, bahçe düzenleme ve toptan yapı malzemeleri alım satım faaliyetinde bulunduğu, işyerinin giriş katta 90 m2 civarında olduğu , aylık kirasının 450 TL net ödendiği, tespit anında 20 ücretli çalışanının olduğu, işyerinde büro malzemeleri yanısıra bir adet ayaklı fokfit ile dört adet kiralık kamyonet aracın bulunduğunun ifade olunduğu, 15/07/2011 tarihli yoklamada adresteki yerin kapalı olduğu, çevreden edinilen bilgilere göre ilgili yerin üç aydır kapalı olduğu ve kimsenin gelmediğinin beyan ve tespit edildiği, 12/08/2011 tarihinde yapılan yoklamada ilgili yerin boş ve kapalı olduğu, çevre esnaftan sorulduğundaa ilgili yerin yaklaşık altı aydan beri boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, yoklamalar incelendiğinde faaliyetinin göstermelik olduğu, yapılan karşıt incelemede mükellef kurumun faaliyet konusu ile ilgili olmayan temizlik malzemeleri satışı yaptığını gösteren faturalar düzenlediği, beyan edilen işçilerin göstermelik olduğu, işçilerin çalıştığı şantiye adresinin bile bilinmediği, stopajlarının ödenmediği, 2009/8-2011/04 arası dönemde KDV matrahlarının çok yüksek olduğu, bu dönemlerde yaptığı satışların toplamının 12.544.652,22-TL olduğu, 2009, 2010 ve 2011 yıllarında şirketin mal alımında bulunduğu mükelleflerin tamamına yakının sahte fatura düzenlediğine ilişkin hakkında rapor bulunan veya özel esaslara alınan mükellefler olduğu, mükellef kurumun gerçek bir ticari faaliyeti bulunmadığı, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulan bir şirket olduğu yönünde tespitlere yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlerin değerlendirilmesinden, inşaat malzemesi toptan satışı ile iştigal ettiklerini beyan eden şirketlerin herhangi bir depo, ardiye, adına kayıtlı nakil aracı olmadığı, yoklamalarda beyan edilen ciroları gerçekleştirebilecek çalışanı, emtiası ve ticari varlığı bulunmadığı, Ba-Bs.lerinin uyumsuzluğu, yüklü miktarda ödenmeyen vergi borçları bulunduğu, şantiyelerde çalıştığını beyan ettikleri çok sayıda işçileri olduğu beyanına karşın şantiye adreslerinin bilinmediği, firmalardan ...Ltd. Şti.nin faaliyet konusu ile uyumsuz temizlik malzemesi konulu fatura düzenlediği, çok sayıda vergi tekniği raporlu veya özel esaslı mükellefle ilişkileri olduğu tespitlerinin sözü edilen mükelleflerin davacıya düzenledikleri faturaların gerçek bir mal ve hizmet satışına ilişkin olmadığını ortaya koyduğu, davacıya düzenlenen bu firmalar antetli faturaların sahte olduğu sonucuna varıldığından adı geçen şirketler antetli faturalar üzerinden hesaplanarak indirim konusu yapılan katma değer vergisi indiriminin reddi sıfatıyla davacı şirket adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından aksi yöndeki mahkeme kararının bozulması gerekir.
Ancak, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunda, inceleme elemanı tarafından, davacının Gelir Vergisi Kanunu'nun geçici 85. maddesindeki hükümler ve bu maddeye dayanılarak düzenlenen 1 Seri No'lu Genel Tebliğ kapsamında süresi içerisinde beyanda bulunularak bildirilen döviz tutarının %2'si oranında vergisi yatırdığını ancak davacının yurtdışındaki varlığının, Türkiye'den yurt dışına iş yapmak maksadıyla gönderilen iş avansının işin yapılmaması nedeniyle geri ödemesi olduğu, ayrıca yurt dışında iş yapılan şirketlerden alınan belgelerin 15/04/2013 tarihi itibariyle bulunduğuna dair yurt dışındaki Türk elçiliği veya konsolosluğu tarafından yoksa mahallindeki Türk menfaatini koruyan ülkenin aynı nitelikteki temsilciliklerince tasdik ettirilmediği belirtilerek "Varlık Barışı" kapsamında davacının ilgili Vergi Dairesine bildirdiği 727.379,00 ABD Doları karşılığı Türk Lirası olan 1.399.986.36 TL'nin %2 'si olan 27.999,73 TL ve Damga vergisi yatırıldığı halde mükellefin varlık barışından faydalanamayacağı sonucuna varılmış ise de yukarıda yer verilen mevzuatın incelenmesinden; yurt dışındaki banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri mali kurumlar, posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt ve belgelerinin ayrıca Türk makamlarından onaylanması aranmadığı gibi söz konusu döviz vb. varlıkların hangi maksatla yurt dışında bulunduğu iş avansının iş yapılamadığında iadesi halinde bu ödemelerin anılan mevzuat kapsamında beyan edilemeyeceğine dair herhangi bir sınırlamaya yer verilmediğinden, yapılan tarhiyat yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan edilen tutarların tarhiyat safhasında mahsuba konu edilip edilmediğinin yeniden verilecek kararda değerlendirileceği de tabidir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 08/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.