17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/23049 Karar No: 2014/19369 Karar Tarihi: 23.12.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23049 Esas 2014/19369 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın kendisinin zilyetliğinde olduğunu tespit ettirmek istemiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Ancak Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın sadece zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığını ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Uyuşmazlık konusu taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Davanın salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmadığından, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise 6100 Sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleridir.
17. Hukuk Dairesi 2014/23049 E. , 2014/19369 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... ... 1. Asliye Hukuk ve ... ... 10. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, 6831 S.Y."nın 2/B maddesi kapsamında hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın zilyetliğin tespiti davası olup sadece zilyetliğin korunmasına ilişkin olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, uyuşmazlık konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mah. ... Ada 11 parsel sayılı taşınmazın 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, dava konusu taşınmazda 3402 sayılı yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmalarında, çekişmeli taşınmazın kendi zilyetliğinde bulunmasına rağmen beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilmediğini ileri sürerek taşınmazın zilyedi olduğunun tespiti ile kullanıcı olarak adının beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmektedir. Davanın 26.12.2012 tarihinde açılmasına ve 3402 sayılı Kadastro Yasasının 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı süresinin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, salt zilyetliğin korunması ile ilgisi bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.