5. Hukuk Dairesi 2017/12109 E. , 2017/14037 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasının kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçelerle istenilmiş, bir kısım davalılar vekilleri de temyiz dilekçelerinde duruşma isteminde bulunmuş olmakla, duruşma için belirlenen 25/05/2017 günü temyiz eden bir kısım davalılar vekilleri Av.... ile Av...."ın yüzlerine karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden diğer taraf vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak bir kısım davalılar vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
1)Dava konusu Durak Mahallesi 315 ada 157 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu"nun kıymet takdir esaslarını belirten 11.maddesinin 1.fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve
üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde, şirkete yapılan özel amaçlı satışlar emsal olarak kabul edildiğinden, bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılara Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayınlanan ve değerlendirme tarihi olan 2014 yılına ait Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre yapı sınıfları, bu yapı sınıflarına uygun birim fiyatları ve yaşları belirlenip buna göre yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi gerekirken, acele kamulaştırma dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespit edilen yapı bedelinin dava tarihine endekslenmesi suretiyle bilimsel olmayan yöntemle hesap yapan rapor doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi,
3)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ..."nin hissesi üzerinde bulunan haciz ve ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtıldıktan sonra derhal davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, adı geçen davalının hissesine düşen kamulaştırma bedelinin alacaklılarının korunması amacıyla davalıya ödenmeyerek bankada bloke edilmesine ilişkin hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davalılardan Rabia Karateke ile ... vd yararlarına ayrı ayrı yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.480,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 25/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.