1. Hukuk Dairesi 2018/4199 E. , 2020/3522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece dava konusu bir kısım taşınmazlar bakımından yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, bir kısım taşınmazlar bakımından ise davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakanları ...’in ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlarının tamamı ile ... parsel sayılı taşınmazının 1/2 payını oğlu olan davalı ...’e, 1/2 payını da torunu olan davalı ...’ye ölünceye kadar bakma şartı ile temlik ettiğini, 03.01.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle de; mirasbırakanın ..., ... ada ...(...), ..., ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarını davalı torunu ...’e ölünceye kadar bakma şartı ile temlik ettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescile olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taşınmazların ölünceye kadar bakma şartı ile temlik edildiğini, mirasbırakanın bakıma muhtaç olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, davacınınsa hiçbir zaman murisle ilgilenmediğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen ilk karar Dairece "" ... Somut olayda, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu kayıtlarının iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis davasının konusunu sadece 7 parça taşınmazın oluşturduğu, dava konusu edilmeyen başka taşınmazların hukuken; dava konusu edilen taşınmazlara nazaran ayrı bir müddeabih bulunduğu, bu nedenle de ıslahın konusu olamayacağı, eş söyleyişle eldeki davada başlangıçta dava edilmeyip, ıslahla davaya katılmak istenen parsellerin ayrı birer müddeabih olmakla, ayrı bir davanın konusunu teşkil edeceği açıktır. Bu bağlamda sadece 7 parça taşınmaz hakkında açılmış davada başta dava edilmeyen ... ada ..., ...(... ada ...), ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar hakkında da karar verilmesi” istemiyle verilen dilekçedeki istemin hukuken “ıslah” olarak kabulüne olanak bulunmadığı, bu yolla ayrı bir dava konusu teşkil eden unsurların mevcut davaya ıslah yoluyla dahil edilemeyeceğinin kabulü gerekir. O halde, davacı vekilinin 03.01.2012 tarihli dilekçedeki talebin, eldeki davada değerlendirilmesine, bu dilekçe hakkında herhangi bir işlem yapılmasına olanak bulunmadığı kuşkusuzdur. Öte yandan; ... (yenileme ile ... ada ...) parsel sayılı taşınmaz dışındaki dava dilekçesine konu edilen taşınmazlar ile miras bırakanın temlike konu ettiği taşınmazların numaraları da farklı olup, mahkemece davalılara ölünceye kadar bakma koşuluyla devredilen taşınmazlar ile dava konusu taşınmazlar arasındaki bu farklılık açıklığa kavuşturulmadan, başka bir deyişle taşınmazlar arasında ilgi kurulmadan sonuca gidilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez. Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde ... ada ..., .... (... ada ...), .... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, sonradan verilen dilekçeyle dava konusu edilmek istenen bu parseller hakkında da usulünce bir ıslah ya da ayrı bir dava varmış gibi hüküm kurulması doğru olmadığı gibi temlike konu taşınmazlar ile dava konusu taşınmazlar arasında ilgi kurulmadan karar verilmesi de isabetsizdir."" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen ikinci karar bu kez Dairece "" ... Ne var ki, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapılmış değildir. Hal böyle olunca, kabul kapsamına alınan ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar bakımından yukardaki ilkeler uyarınca inceleme yapılması, halen muris üzerinde kayıtlı olan taşınmazların ve muris tarafından yine davalılara temlik edilen dava konusu taşınmazların değerlerinin saptanması, murisin gerçek amacının bakılmak mı yoksa mirasçılardan mal kaçırmak mı olduğunun açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. "" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden ve ıslah dilekçesi ile bildirilen ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, dava konusu ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1920 doğumlu mirasbırakan ..."in 20.01.2010 tarihinde ölümü ile mirasçı olarak davacı kızı ..., davalı oğlu ... ve dava dışı oğlu ..."in kaldıkları, davalı ..."nin dava dışı ..."in oğlu olduğu, mirasbırakan ..."ın çekişme konusu ... (yeni ...), ...(yeni ...), ... (yeni ...), ... (yeni ...), ... (yeni ...) parsel sayılı taşınmazlarının tamamı ile ...(yeni ...) parsel sayılı taşınmazının 1/2 payını 07.05.2004 tarih 1130 yevmiye numaralı işlemle ölünceye kadar bakma şartı ile oğlu olan davalı ...’e, ...(yeni ...) parsel sayılı taşınmazının kalan 1/2 payını da 07.05.2004 tarih 1131 yevmiye numaralı işlemle ölünceye kadar bakma şartı ile torunu olan davalı ...’e temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ile tenkis isteklerine ilişkin olup dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işin esası hakkında araştırma yapılarak; dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden ve ıslah dilekçesi ile bildirilen .., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, dava konusu ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı ... adına kayıtlı payın davacının miras payı oranında tapu iptal tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına dair davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün bu bölümler yönünden ONANMASINA,
Ne var ki; dava konusu ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava kabul edilmiş olmasına rağmen diğer davalı ..."ye temlik edilen ... parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 pay bakımından olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
Hal böyle olunca; HMK" nın 297.maddesi gereğince taleplerden herbiri hakkında hüküm verilmesi gerektiği gözetilerek davalı ... yönünden, bu davalıya temlik edilen taşınmaz payı bakımından olumlu ya da olumsuz, infazı kabil olacak şekilde bir hüküm kurulması gerekirken anılan husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalılar vekilinin bu yön itibarıyle yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 06/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.