17. Hukuk Dairesi 2016/4414 E. , 2019/547 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı ... şirketine zorunlu mali mesululiyet sigorta poliçesi ile sigortalı, davalının maliki olduğu aracın dava dışı ehliyetsiz sürücüsü ... sevk ve idaresinde iken karıştığı 02/04/2007 tarihli kaza nedeniyle dava dışı ..."e yaralanması nedeniyle ödenmek zorunda kalınan 28.960,00 TL tazminatın ödeme günü olan 04/01/2008 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası"nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davalının dava konusu kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü ... eylemlerinden sorumlu olmadığını, kazanın gerçekleştiği 02/04/2007 tarihinden kısa bir süre önce davalının bakım için aracını oto tamircisine bıraktığını, aracın anahtarını da tamirciye teslim ettiğini, kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsünün de sanayide çırak olarak çalışan ... olduğunu ve davacının rücu hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 28.960,00 TL"nin 04/01/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına
göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören dava dışı üçüncü kişiye ödenen tazminatın ehliyetsizlik nedeniyle sigortalısından rücuen tahsili istemine ilişkindir.
“Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen TBK"nın 46. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücü kaybı da bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihinden sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Davacı vekili tarafından sunulan ödemeye esas 24.07.2007 tarihli ... Devlet Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu"nun 24.07.2007 tarihli raporunda ödeme yapılan dava dışı 3.kişinin %24 oranında malul kaldığı belirtilmiştir.
Somut olayda yargılama sırasında, dava dışı 3.kişinin maluliyet oranı ile ilgili alınan Adli Tıp Uzmanı Dr. Bülent Savran"ın 25.04.2013 tarihli maluliyet raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında %18 oranda çalışma gücü ve meslekte kazanma gücünde kayıp oluştuğu, yine Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Medikolegal Bölümü 5 kişilik bilirkişi heyetinin 18.05.2015 tarihli maluliyet raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği kapsamında %33,2 oranında çalışma gücü kaybının olduğu bildirilmiştir.
Her iki rapor arasında açıkça ve büyük oranda bir çelişki bulunmakta olup, ayrıca her iki raporda da maluliyet oranlarının tespitinde kaza tarihinde (02/04/2007) yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nün esas alınmadığı görülmüştür.
Yargılamaya hakim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 1086 sayılı HUMK"nın 74. maddesinde (6100 sayılı HMK m. 26) düzenlenmiş olup, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı vekili, dava dilekçesinde, kaza nedeniyle %24 maluliyet oranına göre ödeme yaptığını ve buna göre karar verilmesini talep etmişse de, %33 maluliyet oranı kabul ederek hesap raporu aldırılmadan hüküm kurulmuştur.
Mahkemece, davacının rücu talebine konu ettiği ödemesine esas teşkil eden %24 maluliyet oranını aşmamak kaydıyla, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan olay tarihinde yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü"ne uygun çelişkiyi giderecek yeni bir rapor alındıktan sonra davacının rücu edebileceği tazminat miktarı hesabı konusunda bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli hesap raporu alınması gerekirken, talep aşılarak %33 maluliyet oranının kabulü ile hesap raporu aldırılmadan hüküm kurulması doğru görülmemiş ve hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.