Esas No: 2016/16367
Karar No: 2021/3046
Karar Tarihi: 08.06.2021
Danıştay 4. Daire 2016/16367 Esas 2021/3046 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/16367
Karar No : 2021/3046
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, müteahhitlik faaliyeti kapsamında indirimli orana tabi teslimleri nedeniyle 2011 yılında yüklendiği katma değer vergisinin 2012/10 dönem katma değer vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi ve 23/07/2015 tarihli indirimli oran katma değer vergisi iadesi tasdik raporuna istinaden iadesi talebiyle yaptığı başvurunun reddi yolundaki … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; 3065 sayılı Kanunda iade talebi konusunda bir süre sınırlaması öngörülmemiş olduğu bu nedenle, bu tür taleplerin genel zamanaşımı süresi içerisinde her zaman yapılabileceğinin kabulü gerektiği, kanunda öngörülmeyen bir süre sınırlaması getiren tebliğ hükümlerine istinaden davacının talebinin reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahsuben iade işlemlerinin yılı içerisinde vergilendirme dönemleri belirtilerek yapılması gerekirken, herhangi bir mahsup talebinin olmadığı, izleyen yıl içerisinde ise nakden veya mahsuben iade yapılabilmesi için yasal süresinde ve izleyen yılın Ocak dönemine ait olup, Şubat ayı içinde verilecek KDV beyannamesi ve yine en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içerisinde verilecek KDV beyannamesi ile beyanda bulunulması gerektiği, davacı tarafından kanuni süresinde sonra düzeltme beyannamesi verilerek iade talebinde bulunulduğu, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı tarafından gerçekleştirilen iade başvurusunun süresinde yapılmadığı, kanun ve tebliğ hükümlerinin açık olduğu, idarece tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, dolayısıyla Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29/2. maddesinde, bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği; fıkranın devamında da 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin %51'i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği hükmüne yer verilmiştir. 28/02/2009 tarih ve 5838 sayılı Kanunla değişik 29/2. maddesi ile iade taleplerine süre sınırlaması getirilerek yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade edileceği, Maliye Bakanlığının bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir.
Söz konusu yetkiye istinaden Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği III/B-3.4.4.Süresinden Sonra İade Talebinde Bulunulması bölümünde "İade alacağının ait olduğu aylık dönemde mahsuben iadesinin talep edilmesi ihtiyaridir. Bu sebeple indirimli orana tabi işlemleri bulunan mükellefler hak kazandıkları iade miktarını cari yılın sonraki dönemlerinde mahsuba konu edebilecekleri gibi, bir sonraki yılda da Tebliğin (III/B-3.2.) bölümündeki açıklamalara göre talep etmeleri şartıyla nakden veya mahsuben geri alabilirler. Ancak süresinde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin, daha sonra düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmaları mümkün değildir. İzleyen yılın Ocak-Kasım dönemlerinde usulüne uygun olarak iade talebinde bulunan mükelleflerin de talep edilen iade tutarını artırmak amacıyla, sonraki yıllarda bu dönemlere ilişkin düzeltme beyannamesi vermek suretiyle iade talebinde bulunmaları söz konusu değildir. Ancak izleyen yıl içerisinde talep edilen iade tutarının, aynı yıl içerisinde düzeltme beyannamesi ile artırılması mümkün olup bu şekilde artırılan kısmın iadesi münhasıran vergi inceleme raporuna göre yerine getirilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Bakılmakta olan davada, davacı şirketin 2011 yılında yaptığı indirimli orana tabi teslimleri nedeniyle yüklendiği katma değer vergisinin iadesine ilişkin 2012/10 döneminde gerçekleştirilen inşaat işleri ile ilgili teslimleri için 23/12/2013 tarihli katma değer vergisi düzeltme beyannamesi ile 20.000 TL, daha sonrasında 23/07/2015 tarihli düzeltme beyannamesi ile iade miktarını 80.000 TL olarak beyan ettiği ve 23/07/2015 tarihli YMM Katma Değer Vergisi İadesi Tasdik Raporu ile birlikte iade talebinde bulunması üzerine davalı idare tarafından katma değer vergisi iade talebinin 3065 sayılı Kanun'da belirtilen süre içinde yapılmadığından bahisle reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının izleyen yıl içerisinde iade talebinde bulunmadığı açık olup, yasada öngörülen sürede iade-mahsup hakkını kullanmayan mükellefin, ilgili döneme ilişkin düzeltme beyannamesi vererek iade talebinde bulunmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Aksi gerekçe ile verilen Mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/06/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.