Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18865
Karar No: 2016/21725
Karar Tarihi: 20.12.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/18865 Esas 2016/21725 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Belediye başkanlığı tarafından işe alınan bir güvenlik görevlisi, taşeron firma tarafından iş akdinin haksız bir şekilde feshedilmesi sonucu işe iade davası açtı. Mahkeme, iş akdinin geçerli olmadığına ve işe iade edilmesi gerektiğine karar verdi. Ancak davacı işçi, alt işveren işçisi olduğundan iş sözleşmesinin alt işveren tarafından feshedilmesi nedeniyle asıl işveren olan belediye başkanlığı sorumlu tutulamaz. Karar, 4857 sayılı İş Kanunu madde 2/6 ve 7 ile desteklenmektedir.
(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi         2016/18865 E.  ,  2016/21725 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili davacının ..."ne bağlı olarak 22/05/2014 tarihinde ..."nde güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başladığını, 31/12/2014 tarihinde ihale bitimi üzerine davalı.... ile sözleşme yapıldığını ve davacının yeni sözleşme yapılan taşeron firmaya bağlı olarak ..."nde çalışmaya devam ettiğini, şirket tarafından kendisine, asıl işveren ... yetkililerinin, işine son vermelerini istedikleri için istenilerek iş akdinin 07/01/2015 tarihinde haksız feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Belediye Başkanlığı vekili, davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ileri sürmüş, davalı şirket ise 01/01/2015 tarihi ile 07/01/2015 tarihleri arasında ..."nde özel güvenlik hizmetleri verdiklerini, işin başlamasından önce davacı ile 7 günlük belirli süreli hizmet sözleşmesi imzalandığı, bu yedi günlük süre içerisinde davacı hakkında işe devamsızlık ve özensizlik nedeni ile dört tutanak tutulduğunu ayrıca davacının aldığı raporu şirketlerine ve idareye bildirmeden işe gelmemesi nedeni ile güvenlik zafiyeti meydana geldiğini, 07/01/2015 tarihinde davacı ile yaptıkları sözleşmenin sona erdiğini ancak davacının iddia ettiği gibi iş akdinin fesih edilmediğini, şirketlerinin 08/01/2015 tarihinde tekrar ... ile sözleşme yaptığını, davacıyı da sözleşme imzalamak için davet edildiğini ancak davacının sözleşme imzalamaya gelmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının davalı ..."nde faaliyet gösteren taşeron firmalar bünyesinde en son diğer davalı ..."nin sigortalı işçisi olarak çalıştığı, alt işverenler değişse dahi davacının çalışmasına ara vermediği, aynı şekilde ve aynı görev ve bölümünde çalışmasına devam ettiği, çalışırken emir ve talimatları davalı asıl işveren ... yetkililerinden almış olması da dikkate alındığında, davalı ... ile davalı ... arasında asıl olarak “işçi temini ilişkisi” kurulmuş olup; böylesi bir ilişkiye ise yasal düzenlemelerimizce izin verilmediği, bu durumda, davalılar arasında muvazaalı bir “asıl işveren – alt işveren ilişkisi” oluşturulduğu hususunun açığa çıktığı, buna göre, davalılar arasında muvazaalı alt işverenlik ilişkisinin kurulmuş olunması karşısında davacı işçinin de, başlangıçtan itibaren asıl işveren konumunda bulunan davalı ..."nin çalışanı sayılması gerektiği, yazılı feih bildirimi bulunmadığı ve haklı feshin ispatlanamadığı gerekçesiyle davacının, davalı ... Belediye Başkanlığı nezdinde işe iadesine karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanununun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” Keza aynı maddenin 7. fıkrasına göre, “Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.”
    Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması ve muvazaa bulunmaması halinde ise, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfat bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden sözedilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
    Somut olayda davacı özel güvenlik görevlisi olarak çalışmıştır. Davacı tanıklarından ... temizlik ve büro işleri çalışanıdır. Muvazaa tespiti yapılan diğer alt işverenlerde çalışmıştır. Diğer tanık ... ise güvenlik görevlisi olarak çalışmıştır. Feshe dair beyanları duyuma dayalıdır. İhale sözleşmesinde sözleşmenin muvazaalı olduğunu çağrıştıran hükümler bulunmadığından davalı Belediye ile alt işveren ... arasındaki hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğu söylenemez.
    Mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmesi isabetli ise de davalılar arasındaki sözleşmenin işçi teminine yönelik olup muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl işveren nezdinde işe iadesine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Bu nedenle davalı Belediye Başkanlığı temyizi yerindedir. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1.Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2.Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı...
    3.Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu olması kaydı ile ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi de dikkate alınarak 4 aylık ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4.Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5.Harçlar kanununa göre alınması gerekli 29,20 TL peşin harçtan alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİNE;
    6.Davacının yapmış olduğu 252,45 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    8.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
    9.Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı Belediye"ye iadesine, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi