9. Hukuk Dairesi 2016/34127 E. , 2018/437 K.
"İçtihat Metni"...
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 2006- 11/01/2016 tarihleri arasında davalıya ait işlerde davalının yasaya aykırı olarak taşeronluk ilişkisi kurduğu birçok şirketin sigortalısı olarak çalıştığını, davacının 25/12/2015 tarihinde idareye çağrılarak 10/11/2015 tarihinde tutulmuş bir tutanak gösterilmiş ve savunma yapmasının istendiği, davacının da olayın üzerinden çok zaman geçtiği için hatırlayamadığını beyan ettiğini, 03/01/2016 tarihinde yeniden savunma için çağrıldığını ve 11/01/2016 tarihinde işten çıkartıldığının kendisine bildirildiğini, davacının savunmasının alınmadığını, davalı işverenlikçe yapılan feshin haklı veya geçerli bir nedene dayanmadığını iddia ederek davacının işine iadesine, boşta geçen süreye ilişkin 4 aylık brüt ücretinin ve sosyal haklarının davalı işverenden tahsiline, müvekkilinin süresi içinde işe başlamak için başvurusuna karşı davalı işveren tarafından süresi içerisinde işe başlatılmaması halinde 8 aylık brüt ücret tutarında tazminat ödenmesi gerektiğinin tespitine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı cevabının özeti:
Davalılar vekili, davacının 11/11/2015 günü davalı şirketin müşterisinin borcuna ilişkin olarak alacak personelinden bilgi aldığı, gerçekleşen telefon görüşmesinde af sonrasında abone borcunun ulaşacağı alacak rakamını aboneye fazla söyleyerek üstünü kendisine alacağını ifade ettiğini, bu olaya ilişkin alacak takip personeli ve endeks okuma koordinatörü tarafından tutulan tutanakla tespit edildiğini, davacıdan bu hususta savunmasının istendiğini, davacının savunmasında; olayın şakalaşmadan ibaret olduğunu , aboneyi tanımadığını belirttiğini, davacının davranışının güven ilişkisini sarsacak nitelikte ve ağırlıkta olduğunu bu nedenle iş akdinin 4857 Sayılı İş Kanunu" nun 25/2-h fıkrası uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının iş akdinin , işverenin güvenini kötüye kullanmak , hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması gerekçe gösterilerek 11/01/2016 tarihli disiplin kurulu kararı doğrultusunda feshedildiği, ancak davalı işverenlikçe feshe konu edilen olayın davalı işverenlikçe tutulan tutanaktan da anlaşılacağı üzere 10/11/2015 tarihinde meydana geldiği, davacının savunmasının 03/12/2015 tarihinde istendiği, davalı işverenliğin, 4857 Sayılı Kanunun 25 . Maddesinde düzenlenmiş olan ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık nedeniyle yapılan fesihlerde davacı işçi tarafından yapılan davranışın öğrenildiği günden itibaren 6 günlük sürede fesih hakkı varken bu olaya dayanarak iki ay sonra 11/01/2016 tarihinde feshedildiği nazara alındığında; Mahkememizce davalı tarafça, iş akdinin haklı veya geçerli nedenle feshedildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Davacının iş akdi, 3. şahıs elektrik abonesinin elektrik borcunu işyerinde çalışan başka bir arkadaşından telefonla öğrenerek 2500 TL olduğu belirtilen borç için “ben 3000 TL isterim, üstünü de kendime alırım” şeklinde gerçekleştiği iddia olunan olay üzerine haklı neden kabul edilerek fesholunmuştur. Davacı, feshe konu edilen iddiayı ilk savunmasında inkar etmiş olmakla birlikte ikinci savunmasında iddia edilen telefon görüşmesini iddia edildiği şekilde gerçekleştirdiğini ancak şaka yaptığını savunmuştur. Davacının, 3. şahıs elektrik abonesinden aldığı bir para, fiilen temin ettiği bir menfaat olmamakla birlikte ilk savunmasında işverenden gerçeği gizlediği de sabittir. Tek başına bu olay dahi güven ilişkisini bozucu mahiyette olup artık işverenden bu şartlarda işçiyi çalıştırmaya devam etmesi beklenemez. Açıklanan nedenle davacının iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğinin kabulü ile davanın reddi yerine yerinde olmayan yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 306.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgililere iadesine,
Kesin olarak 17.01.2018 tarihinde karar verildi.
....