Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1257 Esas 2017/2556 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1257
Karar No: 2017/2556
Karar Tarihi: 14.06.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/1257 Esas 2017/2556 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının eser sözleşmesini eksik ve kusurlu ifa etmesi nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi için başlattığı icra takibine itirazın iptalini ve icra inkar tazminatı talep etmişti. Ancak, yerel mahkeme davanın reddine karar verdi. Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının arızalanan iş makinasının tamirini usulüne uygun yapmadığını ileri sürmüş, hidromotorunun parçalanmasına neden olduğunu belirtmiş ve davalının değerlendirmenin yapılmasına yönelik icra takibine haksız itirazda bulunduğunu savunmuştu. Davalı ise, aracın tamirinin usulüne uygun yapıldığını ve teslim edildiğini, hidromotorunun arızalanmasının kullanıcı kusurundan kaynaklandığını iddia etmişti.
Mahkeme, her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmeden ve taraf itirazları karşılanmadan verilen kararın doğru olmadığına hükmetti. Bu nedenle, yeni bir bilirkişiden rapor alınarak arızanın gerçek sebebinin tespit edilmesi ve kullanıcı hatasının bulunup bulunmadığının tartışılması gerektiğine karar verildi. Sonuç olarak, davacı yararına karar bozuldu.
Kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 67. maddesi. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 281/3. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2016/1257 E.  ,  2017/2556 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinin eksik ve kusurlu ifası nedeniyle; uğranılan zararların giderim bedelinin davalı yükleniciden tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı yüklenicinin, davacının arızalanan Libherr marka iş makinasını tamir amacıyla söküp tekrar monte ederken, işi tekniğine uygun yapmadığından aracın hidromotorunun parçalanmasına neden olduğunu, yaptırılan tespitte 14.319,30 TL olarak belirlenen zararın davalıdan tahsili için yapılan icra takibine haksız itiraz edildiğini belirterek İİK"nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptâlini istemiştir.
    Davalı vekili; müvekkilinin aracın tamirini usulüne uygun yapıp çalışır halde teslim ettiğini hidromotorun makinaya nizami bir şekilde monte edildiğini, aracın davacı tarafça çalıştırılması sırasında, yağının eksik olduğunu, uyarıya rağmen kullanılmış yağ konularak yokuş yukarı zorlanarak çalıştırılan aracın hidromotorunun arızalanmasının kullanıcı kusurundan kaynaklandığını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini savunmuştur.
    Dosya kapsamından, davanın açılmasından önce davacı tarafından 2013/205 D. iş sayılı dosyada yaptırılan tesbitte, hasarın hidromotorun davalı tarafından kontrol edilip tekrar toparlanması sırasında parçaların birbirine iyi alıştırılmamış olduğundan kaynaklandığı açıklanmış, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise hasarın tamir ve montajdan değil araçta hidrolik yağı seviyesinin düşük olması ve 2. el yağ kullanılmasından kaynaklandığı açıklanmıştır. Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki bu çelişki giderilmeden, taraf itirazları karşılanmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece öncelikle her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için HMK"nın 281/3. maddesi

    uyarınca yeni bir bilirkişiden rapor alınarak arızanın gerçek sebebinin, neden kaynaklandığının belirlenmesi, bundan sonra kulllanıcı hatasının bulunup bulunmadığı ya da davalı yüklenicinin ihbar yükümlülüğüyle ilgili herhangi bir bildirimde bulunup bulunmadığının tartışılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle çelişkili, kanaat verici olmayan ve denetime elverişli bulunmayan bilirkişi raporuna dayanılarak verilen kararın, davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.