Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18145
Karar No: 2020/2552
Karar Tarihi: 21.02.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18145 Esas 2020/2552 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/18145 E.  ,  2020/2552 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı ile, katılma yoluyla davalı-... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı avukat, davalı ...’ye vekaleten işçilik alacaklarının tahsiline yönelik açılan dava sonucu bozmaya uyularak verilen kararın temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapıldığını ve kararın onandığını, anılan kararı icraya koyduğunu, ayrıca Yargıtay onama ilamında hükmedilen vekalet ücretinin tahsiline yönelik de icra takibi başlattığını, davalı ...’nin malvarlıklarına haciz konulduktan sonra davalıların kendi aralarında anlaştıklarını ve davalı ... tarafından diğer davalı ...’ye ödeme yapıldığını, sonrasında davalı ... tarafından azledildiğini, tarafına ödenmesi gereken vekalet ücretleri ile tarafından karşılanıp sözleşme gereğince ödenmesi gereken dava ve icra takip giderlerinin ödenmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, vekalet ücreti alacağı ve işlemiş faizleri karşılığı 31.870,00 TL ile yargılama ve icra giderleri karşılığı 732,00 TL olmak üzere toplam 32.602,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyen en yüksek işletme kredi faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla birlikte vekalet ücreti yönünden talep sonucunu 34.538,97 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı ..., davalı ... ile aralarında herhangi bir anlaşma bulunmadığını, icra takip dosyalarının halen derdest olduğunu, vekalet ücretinin ödenmesine yönelik de davacı avukat ile aralarında herhangi bir anlaşma bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Diğer davalı ..., davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
    Mahkemece, alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak, azlin haksız olduğu ve haksız azil nedeniyle davalı ...’nin davacı avukata ödenmesi gereken vekalet ücretinden sorumlu olduğu, dosya kapsamında Belediye ile işçinin sulh olduğuna ve Belediye’nin işçiye ödeme yaptığına dair bir kayıt bulunmadığından davalı ...’ye husumet yöneltilemeyeceği, davacı avukatın yargılama giderlerini kendi malvarlığından ödeyeceğine dair sözleşme hükmünün Avukatlık Kanunu’na aykırı olması ve masraf makbuzlarının davalı işçi adına tanzim edilmiş olması sebebiyle masraf talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 34.538,97 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine, gider/masraf alacağı yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden açılan davanın taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki 2. ve 3. bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı avukat, takip ettiği dava ve icra takipleri nedeniyle tarafların sulh olup anlaştığı halde vekalet ücretinin ödenmediği iddiasıyla vekil edeni ve vekil edeninin hasmı olan davalı ... hakkında Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesine dayalı akdi ve karşı yan vekalet ücretinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.
    Avukatlık Kanunun 165. maddesinde sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki tarafın avukat ücretinin ödenmesinden müteselsil borçlu sayılacakları öngörülmüştür. Yasanın bu hükmüne göre, avukatın ücretinden vekil edenin hasmının sorumlu olabilmesi için, avukatın takip ettiği davanın tarafları aralarındaki ihtilafı sulh yolu ile ve her ne şekilde olursa olsun anlaşarak sonuçlandırmaları ve takipsiz bırakmaları gerekir. Sulhun, anlaşmanın duruşmada olması veya yazılı bir metne dayanması gerekmez. Olayların gelişiminden böyle bir sonucun olduğunun anlaşılması yeterlidir. Somut olayda, davacı avukat tarafından davalı ...’ye vekaleten işçilik alacaklarına ilişkin açılan davanın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği ve kesinleşen ilama dayalı icra takibi başlatıldığı, davalı ...’nin taşınmazlarına ve bankadaki hesaplarına haciz konulduğu ve sonrasında davalı ... tarafından azledildiği tüm dosya kapsamından sabittir. Her ne kadar icra dosyalarında tarafların sulh veya davacının feragatine rastlanmamışsa da yukarıda açıklanan olaylar bir bütün olaylar değerlendirildiğinde, dosya kapsamından tarafların gizli sulh olduklarının kabulü gerekir. Bu durumda davacı avukata ödenmesi gereken vekalet ücretinden davalılar müteselsilen sorumludur.
    Ne var ki, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 20.03.2019 tarih ve 30720 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2017/6 esas, 2018/9 karar ve 05.10.2018 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, Avukatlık Kanunu"nun 165. maddesinde düzenlenen "ücret dolayısıyla müteselsil sorumluluk" hallerinden olan "sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde" karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödemesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekalet ücreti dahil değildir. Anılan İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca davalı ...’nin davacı avukata ödenecek akti vekalet ücretinden sorumlu olmayacağı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    3-Davacı avukat, tüm dava ve icra takip giderlerinin kendisi tarafından karşılandığını ileri sürerek dava ve icra dosyası masraflarının da davalılardan tahsilini istemiştir.
    Avukat, iş sahibine karşı üstlendiği hukuki yardım nedeniyle yapılacak işler için gerekli masrafları müvekkilinden isteyebilir. Avukatlık Kanunu’nun 173/2. maddesinde bu konuda özel bir düzenleme mevcuttur. Anılan madde de, “Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harc ve giderler iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekte avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerektir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk masrafları ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, anlaşma gereğince iş sahibi tarafından ayrıca ödenir. Bu giderler peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün aksine sözleşme yapılabilir.” düzenlemesi mevcuttur. Bu düzenleme emredici nitelikte değildir. Maddenin son cümlesinde de belirtildiği üzere, bu hükmün aksine sözleşme yapılması mümkün ve geçerlidir. Davacı avukat ile davalı ... arasında imzalanan 03.06.2008 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesinin 4. maddesinde, işin görülmesi için gerekli olan tüm masrafların avukat tarafından karşılanacağı ve bu giderlerin tamamının ilk tahsil edilecek alacaktan avukata ödeneceği kararlaştırılmış olup, tarafların serbest iradeleri ile yapmış oldukları bu yöndeki sözleşme geçerlidir ve tarafları bağlar. O halde mahkemece, davacı avukatın masraf ve giderlere yönelik talebi yönünden dosyaya sunmuş olduğu deliller değerlendirilerek ve yapılan masraf ve giderleri sadece akidi olan davalı ...’den talep edebileceği gözetilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, sözleşmedeki masraf ve giderlere ilişkin düzenlemenin Avukatlık Kanunu’na aykırı olduğundan bahisle bu talebin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    4-Bozma nedenine göre davalı ...’nın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının 2. ve 3. bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 4. bentte açıklanan nedenle davalı ...’nın temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın davacıya, 27,70 TL harcın davalı-..."na iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi