16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/6671 Karar No: 2021/3864 Karar Tarihi: 10.06.2021
Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/6671 Esas 2021/3864 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanık üyesi bulunduğu silahlı terör örgütüyle Devletin birliğini bozmak ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırmak amacıyla vahim bir eylem gerçekleştirdiği belirlenmiştir. Sanık müdafiinin temyiz talebi reddedilmiş ve verilen hükümde isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, kazanılmış haklar saklı tutularak, hükmün düzeltilmesi gerektiği belirtilmiştir. Sanığın cezası CMK'nın 307/5 maddesi gereğince 12 yıl hapis cezası olarak infaz edilecektir. Kararda TCK’nın 302/1, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 ve CMK’nın 283, 307/4 ve 307/5 maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
16. Ceza Dairesi 2020/6671 E. , 2021/3864 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Suç : Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma Hüküm : TCK’nın 302/1, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1 ve CMK’nın 283,307/4 maddeleri gereğince mahkumiyet
28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi gereğince bozma üzerine dosyanın gönderildiği Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çekişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz aşamasında sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip sanığın üyesi bulunduğu silahlı terör örgütünün Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz eden olayı gerçekleştirdiği, sübutu kabul olunan eyleminin amaç suçun işlenmesi doğrultusundaki örgütsel bağlılık ve ülke genelindeki organik bütünlüğüne göre amacı gerçekleştirme tehlikesi yaratabilecek nitelikte olduğu belirlenip kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosya kapsamına göre verilen hükümde aşağıdaki hususlar dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Kazanılmış hakkın saklı tutulmasına karar verilirken uygulama maddesinin hükümden önce 28.02.2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler dikkate alınıp “CMK’nın 307/5” maddesi olarak gösterilmesi gerekirken “CMK’nın 307/4” maddesi şeklinde belirtilmesi ve ayrıca bu hakkın infaz esnasında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeyip CMK"nın 303/1. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 4. fıkrasındaki "CMK 283, CMK 307/4 hükmü gereğince sanığın 12 YIL HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA," ibaresi çıkarılarak yerine "CMK’nın 307/5 maddesi gereğince cezasının 12 yıl hapis cezası olarak infazına"" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.