Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4269
Karar No: 2020/7239
Karar Tarihi: 14.12.2020

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4269 Esas 2020/7239 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava, resmi bir belge düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçlaması ile sonuçlandı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, bu suçun oluşması için yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekiyor. Ayrıca, suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli değil, bir belgenin de sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından düzenlenmesi gerekiyor. Kararda ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na eklenen geçici 5. maddesinin bazı ibarelerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edildiği ve suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu belirtiliyor. Kanun maddeleri olarak, suçun oluşması için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 206. maddesi ve Anayasa Mahkemesi kararına atfen, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun geçici 5. maddesi (d) bendi ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesi eklenmiştir.
11. Ceza Dairesi         2020/4269 E.  ,  2020/7239 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Beraat

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 01/04/2014 tarihli 2013/9-542 Esas ve 2014/153 Karar sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı ve Dairemizin yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere; 5237 sayılı TCK"nin 206. maddesindeki "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluşabilmesi için, yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği söyleme zorunluluğu vardır. Kişinin beyanı üzerine düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğunu ispatlayıcı nitelikte olması, bir başka ifadeyle beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılmasının zorunlu olmaması şarttır. Aksi halde kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluysa ve bu araştırma sonunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenirse, kişinin beyanına itibar edilemeyeceğinden ve kişinin beyanını içeren belge, ispat aracı olarak kullanılamayacağından anılan maddedeki suç oluşmayacaktır. Bununla birlikte, suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp, sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, dosya kapsamına göre suç tarihinde suça sürüklenen çocuğun ... Polis Amirliği"nde ablası ..."in ismini kullanarak müşteki sıfatıyla beyanda bulunduğu ve 03/06/2013 tarihli ifade tutanağının düzenlendiği anlaşılmakla, TCK"nin 206/1. maddesinde tanımlanan "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunun oluştuğu gözetilerek hükümden sonra, 19/08/2020 tarihinde 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 25/06/2020 tarih ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17/10/2019 tarihli 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” ibaresi bakımından Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması nedeniyle, suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi