23. Hukuk Dairesi 2019/2236 E. , 2019/3680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müveklinin daire almak için ... Konut Yapı Kooperatifine üye olduklarnıı, üyelik müracatında kendisi ile yapılan protokol başlıklı belgeye göre 90.000,00 TL bedelle 24 ay içerisinde dairesinin verileceğinin taahhüt edildiğini, davalı kooperatif üyeleri için ... 4/14-17 paftadaki parselde yapacağı inşaatlar için üye kaydına başlayan kooperatifin zaman içerisinde 241 üyenin kaydını yaptığını, inşaatlar devam ederken davacı-müvekkilinin taahüdü olan 90.000,00 TL"yi yatırmış olması rağmen kooperatifin kendisine başka biryerden daire vereceklerini belirtelerek 1995 yılında 65.000,00 TL inşaatlar aksadığı için ek ödeme aldıklarını davacının bütün taahhütlerinin yerine gelmesine rağmen davalı taraf dairesini yapıp teslim etmediğini ileri sürerek özellikleri protokol ile belirlenen bir dairenin davacı-müvekkiline verilmesine veya emsali bir dairenin bedelinin belirlenen davalıdan alınıp ,davacı müvekkiline verilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatifleri ile davacı arasında hukuksal olarak üyelik ilişkinin kurulmadığını, davacı tarafın dosyaya sunduğu protokol, ortaklık cüzdanı, davacıdan alındığı iddia edilen kooperatif lehine düzenlenmiş senetler, davacının yaptığı ödemeleri gösteren tahsilat makbuzlarının davalı kooperatif yetkililerince düzenlenmediğini, bu belgelerdeki davalıya ait olduğu iddia edilen koperatif kaşesi ve imzalar davalı kooperatife ve yetkililerine ait olmadığını, davacının hiç bir şekilde davalı kooperatifin üyesi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2009/6932 Esas, 2011/6401 Karar sayılı ilamı ile ""Mahkemece, davacının yaptığı ödemelerin kooperatif kasasına girip girmediği, ödemelerin kabul edilip örtülü olarak ortaklığın gerçekleşip gerçekleşmediği, imza incelemesi için alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi kooperatif adına imza yetkisi sona erdiği halde halen aynı kişilerce para tahsil edilmesinin dava dışı şirketle bir ilgisinin olup olmadığının, kooperatif merkezine gidilerek kooperatif defter ve belgeleri üzerinde uzman bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınmak suretiyle belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken, eksik inceleme sonucu hüküm kurulması doğru görülmemiştir"" gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, kooperatif üye kayıt defteri ve karar defterinde davacı adına rastlanılmadığı, incelenen genel kurul hazirun cetvelinde 1992 yılından sonra davanın açıldığı 2004 yılına kadar yaklaşık 12 yıl boyunca davacının hiç bir genel kurul hazirun cetvelinde isminin olmadığı, davalıya ait yevmiye ve kebir defterlerinin incelenmesinde davacı tarafından sunulan davacının keşidecisi olduğu kooperatif adına düzenlenen senetler ile tahsilat makbuzlarına yönelik kayda rastlanılmadığı, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemeler ile ilgili olarak davalı kooperatif defter ve kayıtlarında ödeme tespit edilemediği ve davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.