(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2016/35869 E. , 2016/21713 K.
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, davacının davalı ..."nin Fen İşleri Müdürlüğü"nde inşaat işçisi olarak 15.05.2009 tarihinde işe başladığını, işe girdiğinde Belediye şirketi olan ... gösterildiğini ve Belediye ile bu şirket arasındaki hizmet alımı işinin muvazaalı olduğunun yargı kararlarıyla da kesinleştiğini, bu nedenle davalı şirket ile olan ilişkinin de muvazaalı olduğunu ve davacının davalı Belediyeye iadesini, olmadığı takdirde davalı şirkete işe iadesi ile 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesindeki sonuçlara hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davalı şirket ile davalı ... arasında muvazaa olmadığını, husumet itirazında bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ...vekilleri, muvazaaya dayalı husumet itirazında bulunarak, davacının iş akdine ihale dönemi bittiğinden geçerli nedenle son verildiğini savunmuştur.
Mahkemece, iş sözleşmesinin haklı bir sebebe dayanılmaksızın, yazılı fesih bildirimi yapılmadan ve 4857 sayılı Kanunun 19. maddesindeki şekle aykırı olarak feshedildiği, davalılar arasında yasal alt işverenlik bulunduğu, ilişkinin muvazaaya dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı ortak girişimi oluşturan şirketler nezdinde işe iadesine, mali sonuçlardan davalıların müşterek müteselsil sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
Öncelikle; toplanan deliller ve fesih sebebine göre işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığına dair mahkemenin tespiti yerinde olup Davalı Belediyenin temyiz itirazlarının reddi gerekir. Ancak davacının davalı ... ile alt işveren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğuna dair kesinleşmiş gerekçeli kararları da ekleyerek dile getirdiği davacının asıl işveren Belediyenin işçisi sayılması gerektiğine dair iddialarının dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
Dosya kapsamından; davacının 15/05.2009 -31.12.2014 tarihleri arasında fasılasız olarak davalı ..."ye ait işyerinde fen işleri işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. SGK kayıtlarına göre davacının, Kem-Bel İmar Tek. Tur. Ltd. Şti."inde 15.05.2009 tarihinde çalışmaya başlayıp 31.12.2012 tarihine kadar bu işveren nezdinde; 01.01.2013-31.12.2013 tarihleri arasında Efsane- Emberer Şirketleri iş ortaklığında ve yine 01.01.2014-31.12.2014 tarihleri arası davalı ortak girişim şirketlerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalılar arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olduğu sonucuna varılmış ise de; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16.01.2014 tarih ve 2013/7776 -2014/512 E-K sayılı ilamı, yine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 27.06.2013 tarih ve 2013/5017 -2013/12102 E-K sayılı ilamı vb yargı kararları ile davalı ... ile Kemalpaşa-Bel İmar Tek.Tur. Ldt. Şti. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu sonucuna varılmıştır. Söz konusu tespitin aynı hizmet alım sözleşmelerine bağlı olarak ve benzer işlerde çalışan diğer işçiler bakımından da aynı sonucu doğuracağı açıktır. Ayrıca, dosyadaki davacı ve davalı tanık beyanlarına göre davacının çalıştığı süre içerisinde emir ve talimatları davalı ... yetkililerinden aldığı, çalışma şartlarını davalı Belediyenin belirlediği, işe alma-çıkarmada da davalı ..."nin yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere, davacı ilk olarak muvazaa tespitine konu Kemalpaşa-Bel...zerinden sigortalanmış en son olarak yine davalı şirket nezdinde çalışmasını sürdürmüştür. Şu halde davacının davalı Belediyede ilk olarak muvazaaya dayalı olarak çalıştırılması, akabinde aynı işyerinde kesintisiz çalışmasının sürmesi karşısında Adonis Müteahhitlik İnşaat...re göre davacının hukuki ve fiili işvereninin davalı ... olarak kabulü zorunludur. Ayrıca davalı ortak girişim şirketleri de muvazalı işlemin tarafı olup kendi muvazaasından faydalanamayacağından işe iadenin mali sonuçlarından sorumlu tutulmalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davalı ... tarafından yapılan feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı ... Başkanlığındaki İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı ... Başkanlığınca süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılarca müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacı işçinin işe iadesi için Kemalpaşa Belediye Başkanlığına süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5-Alınması gereken 29,20 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1,50 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına;
6-Davacının yapmış olduğu Yargıtay’a geliş-dönüş dahil toplam 534,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı ..."na yükletilmesine, 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.