5. Ceza Dairesi 2015/1293 E. , 2015/1708 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : KYB - 2014/411817
Görevi kötüye kullanma suçundan sanık Z.. K.."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/10/2012 tarihli ve 2012/125 esas, 2012/403 sayılı Kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/11/2012 tarihli ve 2012/1585 Değişik İş sayılı Kararının;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara karşı yapılan itiraz üzerine, mercii tarafından olayın esasına girilemeyeceği, merciin sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının var olup olmadığına ilişkin olarak sınırlı bir inceleme yapabileceğine dair Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Ceza Dairelerinin istikrarlı kararlarına rağmen, bu hususun özellikle akademik çevrelerce sıkça eleştirilmesi karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca görüş değiştirilerek, 22/01/2013 tarihli ve 2012/10-534 esas, 2013/15 sayılı Karar ile itiraz merciinin sadece şekli olarak değil, hem maddi olay, hem de hukuki yönden inceleme yapabileceği yönündeki kararı nazara alındığında;
Dosya kapsamına göre; suç tarihi itibariyle Belediye Başkanlığı görevini yürüten sanığın aynı belediyenin yetkilisi olan ihale komisyonu üyeleri sanıklar Sibel ve Mustafa"nın ihale komisyonu üyesi olmalarını sağlayıp söz konusu kooperatifin yetkilisi olup olmadıklarına dair herhangi bir araştırma yapmayıp ihaleye katılan kooperatifin sunmuş olduğu belgeleri de gerekli dikkat ve özeni göstermek suretiyle yeterince incelemeden ihale sürecini tamamlamak suretiyle söz konusu usülsüzlüğü tespit edememiş olması ve bu şekilde kamunun zararına neden olmak suretiyle üzerlerine atılı görevi kötüye kullanma suçunu işlediği ve eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257/2. maddesi kapsamında bulunduğunun kabul olunması karşısında, bilirkişiler İbrahim Tuncer Yanar, Erdal Aydoğdu ve Nazmi Yüksek Zeybek tarafından düzenlenen tarihsiz bilirkişi raporu da nazara alınarak suçun yasal tanımında belirtilen "görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan" şeklinde tahdidi olarak belirtilen unsurların mevcut olayda sanığın üzerine atılı bulunan suç yönünden ne şekilde gerçekleştiğinin karar gerekçesinde tartışılmaksızın sadece sanığın kamu zararına neden olduğu denilmek suretiyle yeterli olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmünün kurulamayacağı gözetilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 15/12/2014 gün ve 94660652-105-38-10243-2014/22472/74465 sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma mündeceratında atıfta bulunulan YCGK"nın 22/01/2013 gün ve 2013/15 sayılı Kararında itiraz mercii inceleme sırasında sadece CMK"nın 231. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği hususuyla sınırlı bir inceleme yapmayarak, incelenen kararın hem maddi, hem de hukuki yönünü ele alarak hukuka uygunluğunu denetleyeceğinin belirtildiği, bunun suçun sübutu, vasıf değişikliği gibi konuları da içerdiği nazara alınıp iddia ve savunma değerlendirilerek gerekçeleriyle itiraz konusunda denetime elverişli bir karara varılması gerekirken maddi olay ve hukuki yönden irdelemeye yer vermeyen yetersiz gerekçe ile itirazın reddine karar verilmesi isabetsiz, bu itibarla Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 09/11/2012 tarihli ve 2012/1585 Değişik İş sayılı Kararın CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.