10. Hukuk Dairesi 2014/368 E. , 2014/2724 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İzmir 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 16.09.2013
No : 2011/353-2013/655
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar SGK Başkanlığı ve M.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 01.01.1996-19.05.2006 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiş; Mahkemece, bozma sonrası davanın kısmen kabulu ile Davacının, davalı işveren M.. A.."a ait 1104312.35 nolu işyerinde;12/03/1996-19/05/2006 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 3669 gün çalıştığının tespitine, Davalı O..Pazarlama şirketine yönelik talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, "sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez." Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olay incelendiğinde; çalışmayı doğruluyan bordrolu tanıklardan A.. P..’ın 12.06.1997-02.09.1998 tarihleri arasında, C.. K..’ın 15.1.99 - 02.06.1999 tarihleri arası davalı işyerinden bildirimleri bulunduğundan davacının bu sürelerdeki çalışmasına ilişkin kabulün yerinde olduğu, ancak 02.06.1999 tarihinden sonrası için eldeki deliller değerlendirildiğinde; davalı ve davacı tanıklarının beyanlarının birbirleriyle çeliştiği, çelişkinin, tam olarak giderilmediği ve çalışma sürelerinin net olarak tespit edilemediği anlaşılmakla, mahkemece, daha detaylı bir araştırma ile komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, sonradan dinlenen tanık beyanları ile daha önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilmeli, 02.06.1999 dönemi sonrasına ilişkin çalışma açısından olumsuz kanaat oluşması durumunda 12.03.1996-02.06.1999 sürelerine ilişkin hak düşürücü süre de irdelenerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalılar SGK Başkanlığı ve M.. A.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan M.. A.."a iadesine, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.