Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39111 Esas 2018/1008 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/39111
Karar No: 2018/1008
Karar Tarihi: 31.01.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39111 Esas 2018/1008 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/39111 E.  ,  2018/1008 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    K A R A R

    Davacı, davalının eski eşi olduğunu, boşanma aşamasında kuzeni olan dava dışı ...’in banka havale yöntemi ile davalıya 17.000,00 TL borç para gönderdiğini, ödemeyince kendisinin bu alacağı ...’den noterde düzenlenen sözleşme ile temlik aldığını ve alacağın tahsili için temliknameye dayalı takip yaptığını ileri sürerek, takibe vaki itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, havalenin boşanma aşamasında üzerine kayıtlı olan evin müşterek çocukları üzerine intikal ettirilmesi ve intifa hakkının da davacıda bırakılması için yapılan anlaşma doğrultusunda tapu masrafı olarak gönderildiğini, borç olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, yeterli açıklama içermeyen banka dekontunun karz akdine delalat etmediği ve davacının davasını ispat edemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacının yakını tarafından davalı hesabına gönderilen tutarın borç olarak gönderildiği ve bu borç nedeni ile doğan alacağın temlik alınması ile yapılan takibe itirazın iptali davasıdır. Davacı, takibe itirazın iptalini istemiş, davalı havalenin boşanma aşamasında kararlaştırılan tapu devri masrafı olarak gönderildiğini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır“ hükmü düzenlenmiştir. Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzu, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir. Havale üzerinde “Borç Olarak” kaydı yer almaktadır. Hal böyle olunca, Somut olayda, davacının dayandığı belgede açıklama yer almakta olup, aksini ispat yükü davalı üzerinde bulunmaktadır. Mahkemece, havale üzerindeki kayıt kapsamında ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, ispat yükü ters çevrilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.