15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2312 Karar No: 2017/2536 Karar Tarihi: 13.06.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/2312 Esas 2017/2536 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilâmsız icra takibine yapılan itirazın iptal edilmesi istemiyle yapılan dava sonucunda, alacağın miktarı yargılama ile belirlendiği için likid nitelikte bir alacağın söz konusu olmadığı ve bu nedenle icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu yanlışlığın giderilmesi için karar düzeltilerek onanmıştır. Mahkeme kararının dayandığı kanun maddeleri 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve HUMK’nın 438/VII. maddesi olarak belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi 2016/2312 E. , 2017/2536 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemi ile başlatılan ilâmsız icra takibine vaki itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile itirazın iptâline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı davasında, davalıdan olan alacağı ile ilgili olarak icra takibine geçtiğini, ancak takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, mahkemece yargılama yapılıp bilirkişiden rapor da alınarak dava kabul edilmiştir. İcra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için likid nitelikte bir alacağa borçlunun haksız itirazının bulunması gerekir. Bu durumda alacağın varlığı ve miktarı yargılama ile belirlenmiş olup likid nitelikte bir alacaktan söz edilemeyeceğinden davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 438/VII. maddesi gereği düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca mahkeme kararının 3 nolu hüküm fıkrasının karardan çıkarılarak, yerine 3 nolu hüküm fıkrası olarak "Davacının koşulları oluşmayan icra inkâr tazminat talebinin reddine" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.