(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2017/9823 E. , 2020/1984 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... köyü 562 parsel sayılı 1350 m² yüzölçümündeki taşınmaz, davalılar adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi, 15/09/2011 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın kısmen kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmış, daha sonra 24/12/2012 tarihli ıslah dilekçesiyle tamamının eylemli orman olduğunu iddia etmiş, tapu kaydının iptalini ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne taşınmazın (A) harfi ile işaretli 510 m² bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, ancak, tamamının çam ağaçları ile kaplı, eylemli orman olduğu gerekçesiyle tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle Dairenin 10/03/2015 tarihli ve 2014/8786 E. - 2015/1373 K. sayılı kararıyla taşınmazın (B) harfiyle gösterilen bölümü yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “... (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporlarında taşınmazın memleket haritasındaki ve hava fotoğraflarındaki konumu incelenmemiş, yalnızca kesinleşen orman kadastro haritasına dayalı inceleme yapılmış; davalılar, Hazine ile aralarında görülen ve yaklaşık 15 yıl süren dava aşamasında Hazine tarafından ağaçlandırılması nedeniyle mevcut halini aldığını bildirilmişler, ağaç yaşı, sayısı konusunda ziraat uzmanı aracılığıyla herhangi bir araştırma yapılmadan karar verilmiştir.
... Hazine tarafından ... adına Şubat 1951 tarih 97 numaralı tevzi tapusunda kayıtlı yerin, sahiplerince terkedildiği iddiasıyla 1978 yılında açılan tapu iptali tescil davasının kabulü üzerine, bozulup yeni esasa kaydedildiği, asliye hukuk mahkemesinin 1996/1258 - 244 sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazın tapu malikleri üzerinde bırakılmasına karar verildiği ve 562 sayılı parsel olarak hükmen tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Orman kadastro sınırı dışında kalan bir yerde, bir taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritalarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi ve öncesi orman olmayan ve özel mülk olarak tapuda kayıtlı bir yerin kamulaştırma yapılmaksızın ağaçlandırılmasının taşınmazı kamu malı haline getirmeyeceğinin gözönünde bulundurulması zorunludur.
O halde, mahkemece, daha önceki keşiflerde görev almamış bir orman bilirkişi, bir ziraat uzmanı, bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, yöreye ait en eski tarihli memleket haritaları ve bu haritanın yapımına esas alınan hava fotoğrafları, stereoskop aletiyle ve
üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliği, orman olup olmadığı araştırılmalı, ziraat uzmanından taşınmazdaki ağaçların, sayısı, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının ne olduğu konusunda bilimsel verilere dayalı, fotoğraflı rapor alınmalı, ağaç yaşı ile memleket haritasının tarihi karşılaştırılarak uzman bilirkişi raporlarının doğruluğu denetlenmeli sonucuna göre karar verilmelidir” denilmektedir.
Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile; dava konusu taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile, eylemli orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaza ait tapu kaydı üzerindeki takyidatların kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce 1946 yılında 3116 sayılı Kanun hükümleri gereğince yapılan orman kadastrosu, 1982 ve 1988 yıllarında kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulaması, 1968 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine
22/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.