Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/30137
Karar No: 2020/3445
Karar Tarihi: 25.02.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/30137 Esas 2020/3445 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/30137 E.  ,  2020/3445 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    AVUKAT ...
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 25/04/2003-18/06/2012 tarihleri arasında "kalıp, sıva, alçı, boya ustası" olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacının davalı işveren tarafından belirli aralıklarla zorla ücretsiz izne çıkarılması nedeni ile kesintiye uğradığını, bu nedenle davacının kesinti dönemlerinde farklı işyerlerinde çalıştığını, son olarak davacının 18/06/2012 tarihinde tekrar iş verileceği vaadi ile belirsiz bir süre için ücretsiz izne çıkarıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının işyerinde mevsimlik işçi olarak zaman zaman çalıştığını, ücretsiz izne zorlandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının iş sözleşmesini kendi isteği ile feshettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı uyuşmazlık konusu olup, mahkemece davacının aylık ücretinin dava dilekçesinde ileri sürüldüğü gibi, net 2.500,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Davacının davalıya ait işyerinde boya ustası olarak çalıştığı, gerek davacı gerekse davalı tanıklarının anlatımı ile sabittir. Mahkemece davacı tanıklarının anlatımları doğrultusunda aylık net ücretin 2.500,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Ancak davacı tanığı ... davacının kardeşi olup, kendisinin aynı işyerinde (bir yıl önce) 2.500,00 TL ücretle çalıştığını beyan etmiştir. Davacının yeğeni olan diğer tanık ... ise, kendisinin davacıdan 2 yıl önce işten ayrıldığını, davacının yeni başladığı tarihlerde günlük yevmiyesinin 70-80 TL olduğunu bildirmiştir. Mahkemece tanık anlatımlarına ve emsal ücret araştırması sonuçlarına göre, davacının fesih tarihi olan Haziran 2012 döneminde brüt 3.492,11 TL ücretle çalıştığı belirlenmiş ise de, tanıklar davacı ile akrabalık bağı içindedir. Ayrıca dosya kapsamındaki emsal ücret araştırması yetersizdir. Davacının meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek (sendika üyesi olması halinde) sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca Türkiye İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki "kazanç bilgisi sorgulama" kısmından da faydalanılabileceği göz önüne alınarak yeniden emsal ücret araştırması yapılmalı, bu araştırma sonucunda elde edilen verilerle, tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    2-Mahkemece davacının 25.04.2003-18.06.2012 tarihleri arasında kesintili olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak, dosyada mevcut hizmet döküm cetvelinin üzeri karalanmış olup, bu belgeden davacının çalışma süresini tespit etmek mümkün değildir. Aynı şekilde uyuşmazlık konusu dönemi kapsayan işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleri dosyada bulunmamaktadır. Belirtilen hususlar bilirkişi raporunda da vurgulanmış; raporda, mevcut belgeler ile bordrolar doğrultusunda davacının çalışma süresinin belirlendiği açıkça ifade edilmiştir. Mahkemece eksik kayıtlar tamamlanmak suretiyle, davacının çalışma süresi denetime elverişli bir şekilde belirlenmeden hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    3-Somut olayda işçi iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise, iş sözleşmesinin işçi tarafından feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiği sonucuna varılarak kıdem vi ihbar tazminatı alacağı hüküm altına alınmış ise de, yargılama sırasında dinlenen davalı tanığı Temur Demiroğlu, davacının hapse girdiği için işe gelmediğini ifade etmiştir. Davalı taraf, tanığın bu anlatımı doğrultusunda araştırma yapılmasını talep etmesine rağmen, mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmadan sözleşmenin feshi noktasında bir sonuca varılması isabetsizdir.
    4-Aksi talep edilmediği sürece, işçilik alacaklarının brüt olarak hüküm altına alınması esastır. Ancak somut olayda davacının alacaklarını net olarak talep ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da talep edilen alacakların hem net hem brüt tutarları belirlendiği halde, mahkemece talebe aykırı olarak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde brüt miktarlar üzerinden hüküm kurulması isabetli değildir.
    Kabule göre de hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yıllık izin ücretinin nete çevrilmesi sırasında sosyal sigorta primlerinin mahsup edilmediği anlaşılmakta olup, rapor bu yönüyle hatalıdır.
    Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle bozulması gerekmiştir.
    Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi