8. Hukuk Dairesi 2015/5070 E. , 2017/3596 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, müvekkili şirketin takip borçlularından biri olduğunu, ancak,.....Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/02/2014 tarihli iflas erteleme tedbir kararı gereği hakkındaki takibin durdurulduğunu, ne var ki aynı dosyada şahsi borçlu olan Osman Nuri Bakırcı"nın şahsi borcu nedeniyle şirket mallarının haczdedildiğini, şirket ortağının borcundan dolayı şirkete ait malların haczinin hukuka aykırı olduğundan bahisle istihkak iddialarının kabulü ile haczin kaldırılarak müvekkili şirkete iadesini, davalı alacaklının %20 tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, icra dosyasında borçlu olan davacının aktif husumet ehliyeti olmadığını, .....İcra Müdürlüğü"nün 2013/4149 Talimat sayılı dosyasında aynı haciz adresinde, 24/10/2013 tarihinde haciz yapıldığını ancak istihkak iddiasında bulunulmadığını, davanın reddi gerektiğini, davacının %20"den aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı şirket yetkilisinin şahsi borcundan dolayı şirket mallarının haczedilemeyeceği,.....Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 18/02/2014 tarihli iflas erteleme tedbir kararından sonra yapılan haciz karşısında davacı tarafından ileri sürülen istihkak iddiasının haklı ve yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3 .kişinin İİK"nun 96. maddesine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, haczin yapıldığı yer aynı zamanda şirket ortağı olan ...."nın iş yeri adresi olup, dava konusu mahcuzları davacı 3. kişi şirket ile birlikte ellerinde bulundurdukları anlaşıldığından İİK"nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi, borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. İspat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan davacı üçüncü kişi, yalnızca şirkete ait ticaret sicil belgesine dayanmış olup, davacı 3. kişi. İİK 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlayamadığı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi olgulara göre, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.03.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.