22. Hukuk Dairesi 2015/14766 E. , 2015/20373 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA: Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesini haklı sona erdirdiğini beyan ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Site Yöneticiliği, davacının holding bünyesinde inşaat işinde çalışırken sitenin ısı tesisat işlerinde bakım ve onarımında çalışmaya başaldığını, alacakları ödendiğinden iddasının yerinde olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalılar vekilleri vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Anayasanın 141. maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince hakimin, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca kanuni unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır.
Somut olayda İhlas Tatil Köyü Site Yöneticiliği ile İhlas Armutlu Tatil Turizm İşletmeleri A.Ş. davalı gösterilmiş ve mahkemece kararın gerekçesinde davalılar arasında organik bağ bulunduğundan, alacaklardan müşterek ve müteselsilen sorumlu olacakları açıklanmıştır. Oysa hüküm kısmında ünvanı açıklanmaksız alacaklar, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinden “davalıdan” denilerek, bir davalıdan bahsedilmesi hükümle gerekçe arasında infazı kabil olmaycak şekilde çelişki oluşturmuştur. Açıklandığı üzere kararın gerekçesindeki mahkeme kabullerinin hüküm kısımında farklı yazılması bozma sebebidir.
3-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda, davalı ve davacı tanık beyanları arasında çalışma saatleri yönünden fark bulunsa da işyerinde fazla çalışma yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece banka kaydına göre ödemeleri yapıldığı kabul edilerek fazla çalışma ücret isteği reddedilmiştir. Davacının fazla çalışma ücretini aldığına dair imzalı ücret bodrosu veya bu nitelikte bir belge dosya arasında bulunmamaktadır. Banka kaydına ihtirazi kayıt konulabilme imkanının olmaması da dikkate alındığında; delillerin değerlendirilerek varsa fazla çalışma ücretinin belirlenmesi ve banka ödemelerinin, bu fazla çalışma süresini karşılmayan miktarının hüküm altına alınması gerekir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.