15. Hukuk Dairesi 2017/1193 E. , 2017/2534 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanın bedelin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptâline ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının Kafkas Apartmanı yöneticiliğini yaptığı dönemde 10 bağımsız bölümden oluşan apartmanın sözlü anlaşma ile merkezi sistem gün ısı sisteminin takıldığını belirterek, davalının payına düşen 2.500,00 TL’yi ödemediğini bu nedenle başlatılan ilâmsız icra takibine yaptığı itirazın iptâli, takibin devamı ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Dava asliye ticaret mahkemesinde açılmış, görevsizlik kararı üzerine sulh hukuk mahkemesinde görülmüş ve kabul edilmiştir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece her aşamada nazara alınması gerekir. Somut olayda dava eser bedelinin davalı bağımsız bölüm malikinden tahsili istemiyle açılmış ise de uyuşmazlık 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası"ndan kaynaklanmadığından sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemez.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un amaç başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (ı) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya
mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi." düzenlemeleri bulunmaktadır. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir.
Açıklanan hususlar gözetildiğinde somut olayda, davacı yüklenici ile davalı iş sahibinin (tüketici) tarafı olduğu eser sözleşmesi de tüketici işlemidir. Bu kapsamda eser sözleşmesi ilişkisinin de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmaktadır.
Dava açıldığı tarihte, 6502 sayılı Kanun"un yürürlükte olması nedeniyle görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re"sen dikkate alınmalıdır ve görev hususunda kazanılmış hak söz konusu olamaz.
Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.