Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15554
Karar No: 2015/20344
Karar Tarihi: 11.06.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/15554 Esas 2015/20344 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/15554 E.  ,  2015/20344 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA : Davacı ile davalı arasındaki dava hakkında Ankara 17. İş Mahkemesince verilen 18.06.2013 tarihli ve 2009/1052 esas, 2013/469 sayılı kararın taraflar vekillerince temyizi üzerine Dairemizce 05.02.2015 tarihli ve 2013/29680 esas, 2015/3261 karar sayılı ilamı ile hükmün davalı temyizi yönünden bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili bozma kararının maddi hataya dayandığını ileri sürerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 455 ve devamı maddeleri uyarınca maddi hatanın düzeltilmesi ve hükmün bozulmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
    Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 esas, 1988/89 sayılı kararında belirtildiği üzere Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata nedeni olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
    Dairemizce daha önceki temyiz incelemesi sırasında,davacı vekilinin yasal süresi içinde yaptığı temyiz incelemesi isteminin değerlendirilmesinin gözden kaçtığı anlaşıldığından Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararın maddi hataya dayanması nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildi.
    Dava dosyası için ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı (karşı davalı) İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı (karşı davacı) Cevabının Özeti:
    Davalı, davacının kimya bölüm başkanı olduğunu ve dershane öğretmenleri ile oluşturdukları soruları başka dershaneye sattığı tespit edildiğinden, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, alacak isteklerinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddi ile işyerini zarar uğrattığından maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davacı işçinin kıdem tazminatı ile ücret isteğinin kabulüne, diğer isteklerinin reddine, karşı davacı olan işverenin maddi ve manevi tazminat davalarının da reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı yasal süresi içinde taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-lş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirilip erdirilmediği ve ücret alacağına işletilen faiz tarihinin doğru olup olmadığı hususları taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Dosya içeriğinden, 01.09.2003 tarihinden itibaren işyerinde kimya öğretmeni olarak çalışan ve aynı zamanda bölüm başkanı olan davacının, iş sözleşmesinin 04.12.2009 tarihli fesih bildirimi ile sorumluluğunu kötüye kullandığı, dershane adına kendisine teslim edilen sorulan üçüncü kişilere sattığı ve yayımlattığı gerekçesi ile 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25-11. maddesi uyarınca feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
    Somut olayda davacı, bölümündeki öğretmenlerin zümre toplantılarında işyeri antetli kağıtlara hazırlatılması gereken soruları antetli olmayan düz kağıtlara yazdırarak teslim aldığı, alman bu soruların başka bir dershane yayını olarak davacı adı ile basılan kitapta yer aldığı, kitabın piyasada satıldığı, olayın soruları hazırlayan öğretmenlerin tanıklık anlatımları ve işyerinde hazırlanan soruların müsveddeleri ile piyasada satılan bu kitaptaki ile aynı olduklarının noter tasdikleri ile de doğrulandığı görülmüştür.
    Türk Borçlar Kanununun 396. maddesi işçinin özen ve sadakat yükümlülüğü konusundaki düzenlemede "İşçi, yüklendiği işi özenle yapmak ve işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranmak zorundadır. İşçi, işverene ait makineleri, araç ve gereçleri, teknik sistemleri, tesisleri ve taşıtları usulüne uygun olarak kullanmak ve bunlarla birlikte işin görülmesi için kendisine teslim edilmiş olan malzemeye özen göstermekle yükümlüdür. İşçi, hizmet ilişkisi devam ettiği sürece, sadakat borcuna aykırı olarak bir ücret karşılığında üçüncü kişiye hizmette bulunamaz ve özellikle kendi işvereni ile rekabete girişemez. İşçi, iş gördüğü sırada öğrendiği, özellikle üretim ve iş sırları gibi bilgileri, hizmet ilişkisinin devamı süresince kendi yararına kullanamaz veya başkalarına açıklayamaz. İşverenin haklı menfaatinin korunması için gerekli olduğu ölçüde işçi, hizmet ilişkisinin sona ermesinden sonra da sır saklamakla yükümlüdür." denilmiştir.
    Kanunun madde metninde işçinin hizmet süresi içerisinde ve iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra da uyması gereken yükümlülükler düzenlemekte ve işçinin sadakat yükümlülüğüne aykırı herhangi bir davranışta bulunamayacağını açıklanmaktadır. İşçi sadakat borcu kapsamında ediminin ifasında işverenin hakîı çıkarlarını koruma ve zarar vermekten kaçınırken bu borcu vakıanın özelliğine göre yapma veya yapmama şeklindeki davranışları ile gerçekleştirir. Olayda dershane işyerinin eğitim faaliyetlerinde ve basılı yayınlarında kullanılmak üzere dershane öğretmenlerince oluşturulan soruların davacı bölüm başkanında toplandığı ve denetlendiği anlaşılmaktadır. Davacı, bu amaçla elde ettiği soruları davalı şirketin faaliyet alanı açısından rekabet içersinde bulunduğu başka dershanenin basılı yayınları içerisinde kendi adına bastırıp menfaat temin elde etmek suretiyle sadakat borcuna ve dolayısıyla 4857 sayılı Kanun"un 25-Il-e maddesindeki doğruluk ve bağlılığa aykırı davranmıştır. Bu durumda davacının iş sözleşmesi haklı nedenle feshedildiğinden kıdem tazminatı isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
    Öte yandan, davacı (karşı davalı) işçinin, 25.11.2009 tarihli ihtarname ile davalı (karşı davacı) işverenden, diğer işçilik alacaklarının yanında ücret alacağınında, ihtarnamenin tebliğinden itibaren üç gün içinde ödenmesini talep ettiği, ihtarnamenin işverene 01.12.2009 tarihinde tebliğ edildiği, işverenin tebliğden itibaren üç gün içinde alacakları ödemeyerek 04.12.2009 tarihinde temerrüde düştüğü ortadadır. Bu durumda, ücret alacağına temerrüd tarihi olan 04.12.2009 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi