Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5101 Esas 2019/2887 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5101
Karar No: 2019/2887
Karar Tarihi: 28.03.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/5101 Esas 2019/2887 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, miras yoluyla beş taşınmazın ortaklığının giderilmesini talep etmiştir. Davalılar arasında taşınmazların aidiyeti, üzerindeki muhdesatların (bina, ağaç vb.) kime ait olduğu gibi konularda uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkeme, ortaklığın satışı yönünde karar vermiştir. Ancak, muhdesatın aidiyeti ve bedeli konusunda açık bir karar verememiştir. Bu nedenle, davalılara uygun bir süre verilip, muhdesatın aidiyeti konusunda dava açılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır:
- Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde, bütünleyici parçaların (muhdesatın) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık varsa, paydaşlardan biri bu konuda dava açmak için süre verilmelidir (HMK 165.madde).
- Muhdesatın aidiyeti konusunda uyuşmazlık varsa, belirlenen değerler ayrı ayrı tespit edilerek muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise paydaşlar arasında oranlarına göre dağıtılır. Muhdesatla ilgili uyuşmazlık varsa, bu konuda dava açılması gereklidir (Kararın kendi içeriğinden).
14. Hukuk Dairesi         2016/5101 E.  ,  2019/2887 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.01.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, ... İli, Sarıgöl ilçesinde bulunan ve murislerinden intikal eden toplam beş adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın, satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... tarafından ortak imza ile verilen cevap dilekçesinde; 193 parsel sayılı taşınmazın bahçe vasfında iken kendileri tarafından üzüm bağı haline getirildiği, 1987 parsel sayılı taşınmazdaki üzüm bağında yüksek verimde ürün elde edilebilmesi için pompalı yer altı sulama sistemi kurulduğu, 1200 m2 lik beton sergi inşa ediliği, 193 ve 3921 parsel sayılı taşınmazların dükkan haline getirildiğini beyanla, taşınmazların öncelikle aynen taksimine karar verilmesi, mümkün olmaması halinde yaptıkları imalatların değerlendirilmeye alınması talep edilmiştir.
    Davalı ... ise 146 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde hissesinin bulunması sebebiyle, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... ve ... temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK"nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir.
    Somut olayda; davalı ... ve ... tarafından ortak imza ile verilen cevap dilekçesinde davaya konu taşınmazlar üzerinde muhdesatlarının bulunduğu ve bedelinin dikkate alınarak karar verilmesinin talep edildiği, bu taleplere karşılık muhdesatın aidiyeti davası açmak için mahkemece davalılara süre verilmediği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporlarında davaya konu taşınmazlar üzerinde; depo, pompa, beton sergi ile mesken ve işyeri vasıflı yapıların bulunduğu tespit edildiğinden; yukarıda değinilen ilkeler gözetilerek mahkemece HMK"nın 165. maddesi uyarınca görevli mahkemede dava açmak üzere davalılara uygun bir süre verilmesi, mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekmektedir. Açıklanan bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 28.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.