Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/31561
Karar No: 2016/21666
Karar Tarihi: 20.12.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/31561 Esas 2016/21666 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi         2016/31561 E.  ,  2016/21666 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade


    YARGITAY İLAMI


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, davacının davalı şirkete ait A101 adlı mağazasının .... Şubesi"nde 22/05/2014 tarihinden beri mağaza sorumlu yardımcısı olarak görev yaptığını, 26/11/2014 tarihinde bölge sorumlusu..."in müvekkiline envanter açığı olduğunu bu sebeple iş akdini feshettiğini söylediğini, davacının herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, envanterin mağaza sorumlusunun üzerinde olduğunu, mağazadaki eleman açığı ve mağaza sorumlusundan kaynaklanan sıkıntıların müvekkiline yansıtılmaya çalışıldığını, yapılan feshin geçerli nedene dayanmadığını, müvekkilinin usulsüz işlem yapmadığını, kendisinden savunma alınmadığını, bilgi verilmediğini, feshin haklı ve geçerli nedene dayanmadığını belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-e,ı hükmüne uygun olarak haklı nedenle feshedildiğini, 19/11/2014 tarihinde davacının görev yaptığı iş yerinde yapılan kontroller ve araştırmalar neticesinde davacının sorumluluğunda bulunan mağazada Ekim ayında envanter açık oranının şirketin kabul ettiği açık oranlarının çok üzerinde olduğunu, davacının sorumlu bulunduğu mağazada Ekim ayı kapanış envanterinde kayıt dışı 190,00 TL dolap ürünü, 528,00 TL dondurma, 1.103,00 TL ekmek açığı bulunduğunun tespit edilmesi üzerine davacının konu ile ilgili savunmasının alındığını, davacının sorumlusu olduğu mağazada kayıt dışı ve kayıt dışı olmayan envanter açığının 19.392,53 TL olduğunu, davacının savunmasında şirkete vermiş olduğu maddi zarardan dolayı üzgün olduğunu ifade ettiğini, şirkete maddi zarar verdiğini kabul ettiğini, müvekkili işverenlikte belirli bir orana kadar envanter açıklarına müsamaha gösterildiğini ancak davacının mağazada sorumlu olduğu sırada çıkan envanter açığının şirketçe kabul edilebilir oranın çok üzerinde olduğunu, bu durum neticesinde iş ilişkisinde bulunması gereken güven unsurunun ortadan kalktığını, envanterden davacının sorumluluğunun bulunduğunu ayrıca iş akdinin feshi akabinde sorumlusu bulunduğu mağazada yapılan kontroller ve araştırmalar neticesinde sistematik olarak gün sonlarını hatalı topladığının, fazladan gider eklediği vb. fiilleri ile toplam 629,96 TL"yi uhdesine aldığının tespit edildiğini, Bursa Bölge Mali İşler Müdürü tarafından buna istinaden tutanak tutulduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davacının mağaza sorumlusu yardımcısı olduğu, mağazada oluşan envanter açığından davacının sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması rizikosundan kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    İşçinin davranışlarına dayanan fesih, herşeyden önce, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edilmesini şart koşmaktadır. Bu itibarla, önce işçiye somut olarak hangi sözleşmesel yükümlülüğün yüklendiği belirlendiği, daha sonra işçinin, hangi davranışı ile somut sözleşme yükümlülüğünü ihlal ettiğinin eksiksiz olarak tespit edilmesi gerekir. Şüphesiz, işçinin iş sözleşmesinin ihlali işverene derhal feshetme hakkını verecek ağırlıkta olmadığı da bu bağlamda incelenmelidir. Daha sonra ise, işçinin isteseydi yükümlülüğünü somut olarak ihlal etmekten kaçınabilip kaçınamayacağının belirlenmesi gerekir. İşçinin somut olarak tespit edilmiş sözleşme ihlali nedeniyle işverenin işletmesel menfaatlerinin zarar görmüş olması şarttır.
    İşçinin yükümlülüklerinin kapsamı bireysel ve toplu iş sözleşmesi ile yasal düzenlemelerde belirlenmiştir. İşçinin kusurlu olarak (kasden veya ihmalle) sebebiyet verdiği sözleşme ihlalleri, sözleşmenin feshi açısından önem kazanır. Geçerli fesih sebebinden bahsedilebilmesi için, işçinin sözleşmesel yükümlülüklerini mutlaka kasıtlı ihlal etmesi şart değildir. Göstermesi gereken özen yükümlülüğünün ihlal edilerek ihmali davranış ile ihlali yeterlidir. Buna karşılık, işçinin kusuruna dayanmayan davranışları, kural olarak işverene işçinin davranışlarına dayanarak sözleşmeyi feshetme hakkı vermez. Kusurun derecesi, iş sözleşmesinin feshinden sonra iş ilişkisinin arzedebileceği olumsuzluklara ilişkin yapılan tahminî teşhislerde ve menfaatlerin tartılıp dengelenmesinde rol oynayacaktır.
    İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
    İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür.

    Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralından çıkarılmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir.İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar.
    Somut olayda davacı mağaza sorumlu yardımcısı olarak çalışmış ve iş akdi envanter açığı nedeniyle feshedilmiştir. Davacı fesih öncesi alınan savunmasında mağazadaki iş yoğunluğundan dolayı takipsizliği nedeniyle gerek depo ve gerek direkt teslim aldığı sevkiyatlara gereken özeni göstermediğini, ortaya çıkan zarardan üzgün ve pişman olduğunu bundan sonra en iyi şekilde özen göstereceğini ifade etmiştir. Davacı mağaza sorumlu yardımcısı olarak envanter açığından tek başına sorumlu tutulamazsa da işine gereken özeni göstermediğinden kendi beyanıyla da sabit olan eylemleri bu aşamada en azından geçerli fesih nedeni teşkil edecektir. Feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ilerde açılması muhtemel alacak davasında değerlendirilebileceğinden ve taraflar arasında güven ilişkisi sarsılıp işverenin iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemenin yerinde görülmeyen yazılı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 29,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubuyla bakiye 4,00 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
    4-Davalı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
    5-Davalı tarafından yapılan 177,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarından varsa artan miktarının ilgili tarafa iadesine,
    7-Peşin alınan temyiz harcının istek halince davalıya iadesine, 20/12/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi