Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/2542 Esas 2017/2527 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine haksız itirazın iptâline, takibin devamına, icra inkâr tazminatına hükmedilmesi istemiyle açılmış mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmiştir.
Dava ve icra takibi “.... yaptırılan mobilya ücreti” açıklamasıyla 4.000,00 TL"nin tahsili istemiyle açılmış yazılı belgeye dayanılmamıştır.
Davalı savunmalarında davacının babas....’a iş yaptırdığını davacı ile akdî ilişkisinin, yazılı sözleşmesinin bulunmadığını bildirmiştir.
Davacının yanlar arasında kurulduğunu ileri sürdüğü akdî ilişki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 470 ve devamı maddeleri hükmü gereğince, bir "Eser" sözleşmesi niteliğindedir. Kural olarak ve HMK"nın 200 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca yanlar arasındaki akdî ilişkinin kurulmuş olduğunu davacı, yasal ve yazılı delillerle kanıtlamakla ödevlidir. HMK"nın 200/2. maddesi hükmü uyarınca karşı tarafın açık onayı bulunmadıkça ve aynı Kanun"un 202. maddesi gereğince "yazılı delil başlangıcı" niteliğinde bir belgeye dayanılmış olmadıkça akdî ilişkinin kurulmuş olduğunu tanık delili ile kanıtlayamaz. O halde; mahkemece, yanlar arasında akdî ilişki kurulup kurulmadığının belirlenmesi gerekmektedir.
Davalı cevap dilekçesi ve aşamalardaki savunmalarında davacı ile akdî ilişkisinin bulunmadığını, dava dışı; davacının babası ..... ile sözlü olarak anlaştığını, savunmuş olup, davacı iddia ettiği sözleşme ve alacak miktarına göre akdî ilişkinin varlığını yazılı delillerle kanıtlamadığından ve dava dilekçesi ile delil listesinde açıkça yemin deliline dayanmadığından akdî ilişkinin kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.