13. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/39275 Karar No: 2018/989 Karar Tarihi: 31.01.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39275 Esas 2018/989 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı ile davacı arasında 3 yıl süreli güvenlik hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, ancak sözleşme hükümlerine aykırılıktan dolayı teftiş kurulunun inceleme raporu ile belirlenen 915.337,80 TL'nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istendi. Mahkeme, davanın reddine karar verdi, ancak davacı tarafından temyiz edildi ve Yargıtay 13. Hukuk Dairesince incelendi. Mahkeme, davacının tacir olmadığı, davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı ve Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirtti. Ancak Mahkeme, işin esasına girerek davanın esastan reddine karar verdiği için kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna karar vererek hükmün bozulmasına karar verdi. Kanun maddeleri olarak Türk Ticaret Kanunu'nun 5/3 maddesi gösterildi.
13. Hukuk Dairesi 2015/39275 E. , 2018/989 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalı ile aralarında 01.01.2012 başlangıç tarihli 3 yıl süreli güvenlik hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme hükümlerine aykırılıktan dolayı teftiş kurulunun inceleme raporu ile belirlenen 915.337,80 TL" nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davanın açıldığı 10.07.2013 tarihi itibari ile ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Mahkemenin görevli olup olmadığı hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi zorunludur. Dava konusu olay da hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlık olduğundan, davacının tacir olmadığı, davanın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı gözetildiğinde Türk Ticaret Kanunun 5/3 gereği davanın görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü zorunludur. Bu itibarla eldeki davada Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek davanın esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.