19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19843 Karar No: 2018/4938 Karar Tarihi: 15.10.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19843 Esas 2018/4938 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/19843 E. , 2018/4938 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili; davalı banka personelinin, müvekkilinin yetkilisine ödemesi gereken 235.000,00-TL tutarındaki parayı emir ve talimatı olmaksızın başka şahsa ödediğini, bu durumun soruşturmaya konu olduğunu, başvuruya rağmen müvekkilinin parasının iade edilmediğini, tahsili için başlatılan icra takibinin itirazla durduğunu, açılan itirazın iptali davasının kabulle sonuçlanıp kesinleştiğini, bu alacakla ilgili işlemiş faiz hakkının saklı tutulduğunu, ödemenin yapıldığı tarihten anılan dava tarihine kadar işlemiş faiz alacağının tahsili için yeniden icra takibi yapıldığını, bu takibin de itirazla durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini iddia, talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, istemin zamanaşımına uğradığını, davacının bir alacağının olmadığını, yapılan işlemin bankacılık ve mevzuata uygun olduğunu beyan ile davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada; davacı adına davalı banka şubesine gönderilen 235.000,00-TL"nin emir ve talimat olmaksızın 03/08/2004 tarihinde davalı banka personeli tarafından başkasına ödendiği hususunun sabit olduğu, alacak aslı için davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının davacı lehine sonuçlandığı, dava konusu talebin ise işlemiş faiz alacağına yönelik olduğu, davalının zamanaşımı def"inde bulunduğunu ancak ödemenin yapıldığı tarih ile davanın konusunu oluşturan icra takip tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, faiz alacağının müstakilen dava ve takip konusu yapılmasının mümkün olduğu, asıl alacak davasında da davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, alacağın belli ve bilinebilir nitelikte olmasından ötürü inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiği, ancak davacının temerrüt faizi ile birlikte tahsili yönündeki takibin devamı talebinin, takibe konulan alacağın işlemiş temerrüt faizi niteliğinde olduğundan ve faize faiz işletilemeyeceğine yönelik emredici düzenleme dikkate alındığında reddi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 15/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.