Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5834
Karar No: 2020/6270
Karar Tarihi: 10.11.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5834 Esas 2020/6270 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/5834 E.  ,  2020/6270 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen vasiyetnamenin tenfizi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına dair verilen karar, bölge adliye mahkemesince uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine yönelik verilen karar, davalılardan ... ve ... mirasçıları ..., ..., ... vekilleri tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 10/11/2020 tarihinde bir kısım davalılar vekili Av. ... ile davacı ... mirasçıları vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; babası muris ..."ın ... Noterliği"nce düzenlenen 28/07/2003 tarihli ve 1993 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin, Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 10/04/2008 tarih ve 2007/1542 E. - 2008/434 K. sayılı ilamı ile açılıp okunmasına karar verildiğini, murisin yapmış olduğu vasiyetname ile adına kayıtlı tüm mal varlığını kendisine vasiyet ettiğini ileri sürerek; vasiyetname kapsamında yer alan ... İli, ... İlçesi, 765 Ada, 1 Parsel sayılı muris adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, vasiyetnamenin bu şekilde tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar; davaya konu vasiyetnamenin iptali istemi ile dava açtıklarını ve henüz derdest olduğunu savunarak; tenkis def"inde bulunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    İlk derece mahkemesince; vasiyetnameye göre davalıların mahfuz hissesi saklı kalmak koşuluyla taşınmazın davacıya bırakıldığı, tenkis def"inin her zaman ileri sürülebileceği, bu nedenle vasiyetnamenin mahfuz hisseler gözetilerek yerine getirilmesi gerektiğinden bahisle, davanın kısmen kabulüne, vasiyetnamenin tenfizi ile tenfize konu İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Bağcılar Köyünde kain 765 Ada, 1 Parsel sayılı muris ... adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptaline, toplam 40 hisse kabul edilip, 10 hissesi ..., 18 hissesi ..., 3 hissesi ..., 3 hissesi ..., 3 hissesi ..., 3 hissesi de ... adına tapu siciline tesciline karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; vasiyetname yorumlanırken murisin gerçek iradesinin açığa çıkarılmasına gayret gösterilmesi, yine yorum yapılırken mümkün oldukça murisin arzularının ayakta kalmasına dikkat edilmesi gerektiği, vasiyetnamede yer alan " Her kim vasiyetime itiraz eder ise miras hissesi son dereceye kadar tenkis edilsin." ifadesinden murisin vasiyetnameye itiraz edilmesi halinde mahfuz hisselerin tenkisini arzuladığı, dolayısıyla asıl isteğinin taşınmazların tamamını davacıya bırakmak olduğu, davalıların da vasiyenamenin iptali istemiyle açtıkları davayı takipsiz bıraktıkları, bu nedenlerle davalıların mahfuz hisselerinin gözetilemeyeceği gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 05/10/2016 tarih ve 2013/369 E. - 2016/429 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, vasiyetnamenin tenfizi ile ... İli, ... İlçesi, ... Köyünde kain 765 Ada, 1 Parsel sayılı muris ... adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; karar, davalılardan ..., ..., ... ve ... vekillerinin temyizi üzerine; Dairece verilen 12/03/2019 tarih ve 2017/14092 E. - 2019/1913 K. sayılı kararla; "...atanmış mirasçı olan davacı; TMK"nın 598 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sulh hukuk mahkemesinden atanmış mirasçı olduğunu gösteren mirasçılık belgesi alarak aynı sonuca ulaşabileceğinden, vasiyetin yerine getirilmesi talebi ile işbu davayı açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile hukuki yararı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yeniden esas hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır..." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde yeniden esas hakkında; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş; karar, davalılardan ... ve ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesinde; "Davanın dinlenilebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. ";
    Aynı Tarifenin 3/2 maddesi; "" Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur."" hükmünü içermektedir.
    Somut olayda; bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında (davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddine) karar verilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesindeki yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine 2.725 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken; 1.162 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK"nın 370/2 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi"nin 10/09/2019 tarih ve 2019/1512 E. - 2017/1405 K. sayılı kararının hüküm fıkrasının (1-C) bendinde yer alan " C-Davalılar ilk derece mahkemesindeki yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 1.162 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine," ifadesinin çıkarılarak yerine "C-Davalılar İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. nin ilgili maddeleri gereğince hesaplanan 2.725 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine," ifadesinin yazılması suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 2.540 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yek diğerinden alınıp yek diğerine verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi